Reformların odağı ‘maliyet’ rekabeti

Türkiye Ekonomisi 2001 Krizi'nden bu yana pek çok yapısal reforma şahit oldu. Bu reformlar, Türkiye Ekonomisi'ni kamu mali disiplini, bankacılık sektörünün sermaye yeterliliği boyutunda dünya ekonomisinde belirli bir noktaya getirdi....

Türkiye Ekonomisi 2001 Krizi'nden bu yana pek çok yapısal reforma şahit oldu. Bu reformlar, Türkiye Ekonomisi'ni kamu mali disiplini, bankacılık sektörünün sermaye yeterliliği boyutunda dünya ekonomisinde belirli bir noktaya getirdi. Hane halkı ve işletmeler tarafından gerçekleştirilen tasarrufların önemli bir bölümünün özel sektör tarafından kullanılabilmesini;
Türkiye Ekonomisi'ni 860 milyar dolarlık bir GSYH büyüklüğüne taşıyan yatırımların gerçekleşmesini sağladı. Bu süreci 'Birinci Nesil Reform' dönemi olarak adlandırmaktayız.
Bugün, Türkiye 'İkinci Nesil Reform' sürecinin eşiğindedir. Yeni nesil reformların odağı ise 'maliyet' rekabetidir.
Çünkü önümüzdeki 25-50 yıl için, Türkiye Ekonomisi'nin daha iddialı bir ekonomi olmasını istiyorsak, hammadde, enerji, finansman ile ar-ge ve inovasyon maliyetleri açısından, işgücü verimliliği açısından daha da iddialı bir ekonomi olmamızı sağlayacak çok sayıda reform gerçekleştirmemiz gerekiyor. Unutmayalım, 'Atlantik İttifakı'nın oluşturduğu 'asimetrik düzen', 1880'den beri kendileri dışındaki dünyayı 'fiyat rekabeti' ile yönetiyor, sıkıştırıyor, eziyor, sömürüyor. 10 yıl öncesine kadar, dünyadan en fazla ithalatı yapan 'Atlantik'e mal satabilmek için, gelişmekte olan ülkeler o kadar 'fiyat' kırdılar ki, imalat sanayisi ve hizmetler sektöründeki reel sektör kârı yüzde 70 eridi.
Türkiye Ekonomisi, Atlantik'in 'fiyat' tuzağını, 'maliyet rekabeti' odaklı reformlarla aşabilecek bir ülkedir. Atlantik'e 'üç otuz para'ya büyük montanlı mal ve hizmet yetiştirmek yerine, 'maliyet'lerini mükemmelleştiren bir ekonomi olarak, birim başına kârlılığımızı artırmaya odaklanmalıyız.
Savunma Sanayimizin yüksek teknoloji odaklı projeleri ve ihracat başarısı, Star Rafinerisi projesinin hayat bulması, 'maliyet' rekabeti odaklı, yüksek teknoloji ve katma değer odaklı döneme iki anlamlı örnektir. Milli ve yerli yazılım, donanım, üretim teknolojileriyle, 'Bilgi Ekonomisi'ne dayalı bir anlayışla, 'dijital kalkınma'ya geçişi hızlandıracak '2. Nesil Reform' sürecini hızlandıralım.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Küresel kutuplaşmanın ‘ekonomik’ sonuçlar 19 Nisan 2024 | 12 Okunma Küresel ekonominin 4 ‘derinleşen’ sorunu 17 Nisan 2024 | 102 Okunma Türkiye’nin küresel hedefi yüzde 1.5 15 Nisan 2024 | 99 Okunma Küresel talebin direnci ve Türkiye’nin büyümesi 10 Nisan 2024 | 59 Okunma Küresel enflasyonun değişen anatomisi 08 Nisan 2024 | 31 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar