‘Ekonomi Yönetimi 3.0’ ile atağa geçiyoruz

2000'li yıllara kadar, Türk siyaseti, ekonominin yönetiminde pek çok farklı modeli denedi. Cumhuriyet'in ilk yıllarında önce iktisat vekilliği, ardından ekonomi bakanlığıydı. İktisat ve Ticaret Vekilliği de oldu....

2000'li yıllara kadar, Türk siyaseti, ekonominin yönetiminde pek çok farklı modeli denedi.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında önce iktisat vekilliği, ardından ekonomi bakanlığıydı. İktisat ve Ticaret Vekilliği de oldu. Sonrasında, ekonomi ve ticaret bakanlığı da... Gün geldi Maliye Vekaleti'ydi, gün geldi Maliye ve Gümrük Bakanlığı da oldu. Bir gün baktık, Gümrük ve Tekel Bakanlığı; bir gün baktık tekrar Maliye Bakanlığı.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız da olmuş. Sonra, Sanayi Bakanlığı kalmış; bir gün bakmışız Sanayi ve Ticaret. 1980'lerin başında, Maliye'nin içinden Hazine ayrıldı, Müsteşarlık oldu. Sonra, Dış Ticaret Müsteşarlığı da oldu. Kasım 2002'den itibaren, AK Parti hükümetleriyle, ekonominin yönetiminde önemli yapısal değişimler oldu. Ekonomi yönetiminde yeni bir anlayış, 'Ekonomi Yönetimi 2.0' hayata geçti. Ekonomi yönetimine bir dinamizm kazandırıldı. Ve 6 ayrı bakanlığa bölünmüş ekonomi alanı için bir 'koordinatör' başbakan yardımcısı da gördük.
Ekonomi Bakanlığı geri geldi. Ticaret ve Gümrük Bakanlığı'nı gördük; bir de Bilim, Sanayi ve Teknoloji'yi.
Bugün, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle, 16 yıllık AK Parti iktidarında, atletik yapıya kavuşturulmuş, dinamizm kazandırılmış ekonomi yönetiminin hareket kabiliyetini daha da güçlendirmek adına; küresel ekonomi-politikteki devasa dönüşüme etkili şekilde tepki vermek ve seri karar alabilme yeteneği adına, 'Ekonomi Yönetimi 3.0'a geçiyoruz.
Türkiye Ekonomisi'nin iç ve dış finansmanının koordinasyonu, makro hedeflere yönelik politika setlerinin oluşturulması ve araçların etkinliğinin artırılması adına, 'Hazine ve Maliye Bakanlığı' oluşturuldu. Böylece, yeni versiyonda, 'ticaret' ile 'sanayi ve teknoloji' de dahil, ekonomi yönetimi 3 temel alan üzerinden yol haritasını oluşturacak.
Temel makro ekonomik hedeflerin şekillendirilmesi, rotalandırılması ve tüm ekonomi politikaları setinin koordinasyonu Bakan Berat Albayrak'ın yönetiminde yürüyecek.
Bu noktada, yeni dönemde, 'para politikası', 'maliye politikası' ve 'direkt kontrol politikaları' üçlüsünün, üç sacayağının güçlü koordinasyonuyla, enflasyonla mücadele, fiyat istikrarı ve finansal istikrara yönelik süreç hızlanacak.
'Ekonomi Yönetimi 3.0'ın önemli özelliklerinden birini de güçlü iletişim stratejisi oluşturacak.
Ekonomideki tüm paydaşlarla güçlü bir iletişim ağı oluşturularak, Türkiye Ekonomisi'nin önceliklerine yönelik değerlendirmeler daha seri yürütülecek ve iş dünyasından, finans kesiminden ve akademi camiasından gelecek çözüm önerileri de dikkate alınarak, proaktif bir 'kalibrasyon' süreci uygulanacak.
Bu nedenle, 'orta vadeli program'ın adı da, içeriği de, iletişim stratejisi de yeniden kurgulanacak.
Sonbahar başı, yeni model tüm yönleriyle hayat bulduğunda, Türkiye Ekonomisi adına yeni bir sıçrama dönemi için 'yelkenleri açmış' olacağız.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
2024’ün beş küresel riski 22 Nisan 2024 | 97 Okunma Küresel kutuplaşmanın ‘ekonomik’ sonuçlar 19 Nisan 2024 | 41 Okunma Küresel ekonominin 4 ‘derinleşen’ sorunu 17 Nisan 2024 | 105 Okunma Türkiye’nin küresel hedefi yüzde 1.5 15 Nisan 2024 | 100 Okunma Küresel talebin direnci ve Türkiye’nin büyümesi 10 Nisan 2024 | 61 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar