Gerçek dindar, zalim olamaz

Salih amel mesajlarının yer aldığı çok sayıdaki ayet-i kerimeden birinde ve hemen üst komşusu olan bir diğer ayette son derece önemli ve manidar bir “hak ve adalet” uyarısı daha yapılıyor.Maide Suresinin 9....

Salih amel mesajlarının yer aldığı çok sayıdaki ayet-i kerimeden birinde ve hemen üst komşusu olan bir diğer ayette son derece önemli ve manidar bir “hak ve adalet” uyarısı daha yapılıyor.
Maide Suresinin 9. âyeti: “Allah, iman edip salih amel işleyenlere vaadde bulunmuştur. Onlar için günahlardan bağışlanma ve pek büyük bir mükâfat vardır.”

Üstteki 8. ayetin meali ise şöyle:

“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan ve adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz ve kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adaletli olun; bu, takvaya daha yakındır. Allah’tan korkun. Şüphesiz, Allah yaptıklarınızın hepsinden haberdardır.”

İman ve salih amelle adalet arasındaki bağa vurgu yapan en çarpıcı Kur’anî mesajlardan biri bu ayetlerde olsa gerek.

Rabbimiz iman edenlerden, Allah için hakkı ayakta tutan ve adaletle şahitlik eden kimseler olmalarını istiyor. Ne pahasına olursa olsun, hakkı ayakta tutmalarını, hakkın hatırını başka hiçbir hatıra feda etmemelerini ve bunu Allah için yapmalarını...

Hadiselere tarafgirlikle değil, adaletle şahitlik etmelerini; daha ötesinde zulüm ve haksızlığa seyirci ve suskun kalmamalarını, meyletmemelerini, taraf olmamalarını...

Düşmanlık, husumet, kin gibi duyguların, adaletsiz davranmaya yol açacak boyutlara taşınmasına izin vermemelerini... Karşılarındakilere hangi sebeple ve ne kadar kızarlarsa kızsınlar, bu duygularına mağlûp olarak onlara zulmetmemelerini...

Özellikle son dönemlerde yaşananlara baktığımızda, ne yazık ki tam tersi yönde hareket edildiğini, kontrolsüz bir kin ve gayzla inanılmaz zulüm ve haksızlıklara sebebiyet verildiğini görmekteyiz.

Rabbimiz âdil olmayı takvaya yaklaşmanın şartı olarak tarif ediyor. Demek ki takva sadece şahsî ibadet ve faziletlerle erişilen bir manevî mertebe değil. Kul hakkını titizlikle gözeten bir hak ve adalet duyarlılığı da takvanın önemli şartlarından.

Kulun Allah’a yakınlığının ölçüsü takva ve adalet de takvanın vazgeçilmez bir gereği olduğuna göre, zulümle takvanın bir arada olması kesinlikle düşünülemez.

Gerçek dindar, asla zalim olamaz.

***

- Hadis: İnsanlar zalimi ve zulümlerini görüp onu zulümden el çektirmezlerse hepsinin başına Allah’ın bir ceza indirmesi yakındır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yüreği yananlar 27 Mayıs 2018 | 2.216 Okunma Gençlere tavsiyelerimiz 13 Mayıs 2018 | 461 Okunma Gençlerle yeni ufuklara açılırken 06 Mayıs 2018 | 337 Okunma Hanımlardan Üstada: Evimiz medrese-i nuriye oluyor 29 Nisan 2018 | 327 Okunma Hüseyin Görmenoğlu 22 Nisan 2018 | 245 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar