Yazıklar olsun!

şin benim açımdan en üzücü yanı ise değil bir İslam devleti, bir mezhep devleti bile olmayan, Müslümanlar dışında kimseye bir zarar verdiğini bilmediğimiz, görmediğimiz emperyalist İran’ın etki ajanlığını kendine yediren, yedirebilen Saadet Partisi’nin durumudur.

Önce birkaç meseleyi netleştirmeyi deneyelim.

İran, bir İslam devleti değildir. Hiç olmamıştır. Eline geçirdiği “İslam devleti olma” fırsatını Hama ve Humus’ta zalimden, aşağılık Hafız Esed’den yana kullanmak için harcayıp atmıştır. On binlerce insanın öldüğü, on binlercesinin hapsedildiği, şehirlerin uçaklarla bombalandığı Hama ve Humus direnişlerinde İran, o ana kadar “galat-ı şia” sayarak tekfir ettiği Nusayri diktatörlüğünün safına geçmiş, Sünni Müslümanların katledilmesine lojistik destek sağlamıştır. Amerika’nın Irak’ı işgalinde de benzer bir pozisyona ilerleyen İran, Felluce’de, Tikrit’te, Bağdat’ta Müslümanların öldürülmesine suç ortağı olmuştur.

Aslına bakılırsa İran bir mezhep devleti de değildir. Öyle olsa Karabağ meselesinde Ermenistan’ın değil, halkının çoğu Şii olan Azerbaycan’ın yanında yer alırdı. Fakat İran, Ermenilere silah göndermeyi tercih etti “politik çıkarları” gereği.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 433 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 908 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 954 Okunma Yavaş orman 14 Nisan 2024 | 291 Okunma Sosyal çürüme yazıları 1: Üçüncü sayfa cumhuriyeti 13 Nisan 2024 | 759 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar