Selamünaleyküm

Bir yerlerden Dino’nun sesi geliyor. Hava, alışıldığı üzere soğuk değil. Daha da soğuk. “Ölüme hazır ol” diyorum yoldaşıma. “Ölüme hazır ol ve ölene kadar elindeki hediyenin...

Bir yerlerden Dino’nun sesi geliyor. Hava, alışıldığı üzere soğuk değil. Daha da soğuk. “Ölüme hazır ol” diyorum yoldaşıma. “Ölüme hazır ol ve ölene kadar elindeki hediyenin kıymetini bil. Yani ölümü isteme ya da kimseyi ölüme zorlama ama ölüme hazır ol işte.”

Aslında hiçbirimiz hayatın acemisi olmak istemiyoruz. Usta bir terzinin iğneden ipliği geçirmesi gibi bir ustalıkla yaşamın hakkını verebileceğimizi düşünüyoruz. Oysa kabul etmemiz gereken şey şu. Hayat karşısında ustalık, bir ölüm biçimidir.

“Bu gerçekten böyle mi?” diye mırıldanıyor yoldaşım. “Gerçekten böyle olan nedir?” diye soruyorum ona. “İnsanın ondan başkasını düşünemiyor olması normal mi yani?” Ustayım ya, duraksamadan cevap veriyorum “İnsan ondan başka bir şey düşünebiliyor olsaydı adına aşk denmezdi ki. Sen ölüme hazırlık yapmaya bak.”

Aşkın konuşulduğu her masada olan oluyor bizim masada da. Çok uzun süren kısa sessizlikler ve çok kısa süren uzun cümleler dolduruyor göğümüzü. Arada, nedenini asla bilemediğimiz o ağrı dokunulabilecek kadar yakıyor canımızı.

“Bir yerlerden Dino’nun sesi geliyor” diyorum.

“Tamam o zaman, açık açık anlatayım ben sana” diyor. Her şeyi anlatmamış da...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 434 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 908 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 954 Okunma Yavaş orman 14 Nisan 2024 | 291 Okunma Sosyal çürüme yazıları 1: Üçüncü sayfa cumhuriyeti 13 Nisan 2024 | 759 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar