Paris Olimpiyatlarının teopolitiği

“Teopolitik” dedim evet. Çünkü Paris Olimpiyatları’nın dünyaya en net mesajı kabaca “inanca/dine dayalı politika üretmek” anlamına gelen teopolitik düzlem üzerinden verildi. Burayı...

“Teopolitik” dedim evet. Çünkü Paris Olimpiyatları’nın dünyaya en net mesajı kabaca “inanca/dine dayalı politika üretmek” anlamına gelen teopolitik düzlem üzerinden verildi.

Burayı kurcalayacağım bugün ama gelip geçen olimpiyatlarla ilgili olarak Türkiye açısından iki çift kelam edeyim önce. Türkiye’nin sporcu katılımının en yüksek olduğu bu olimpiyatlar “kafile kıyafetleri rezaleti” ile başlayıp bir tane bile altın madalya alamadığımız bir sportif rezaletle sona erdi. Gençlik Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, bu sportif rezalete de büyük ihtimalle kıyafet rezaletine baktığı gibi sadece “baktı.” Zaten, olimpiyatlardan sonra yaptığı ilk açıklamada “biz bütün imkânları verdik, federasyonlar şey edemedi, hesap verecekler” şeklinde konuşunca “tamam” dedik. Ne olacaktı yani? Bakanın istifasını falan isteyecek halimiz yok ya. “Şey edememiş” işte federasyonlar. Kimseyi üzmeyelim durduk yerde. Hem zaten Yusuf Dikeç abimiz sağ olsun, bütün Türkiye’nin yükünü sırtlandı tek başına. Bakan bey de o “konuynan alakalı” tweetler attı. Daha ne istiyoruz di mi?

Ben döneyim meseleme.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi IOC’nin Rusya ve Belarus’u Ukrayna Savaşı yüzünden...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İki dağ arasında 08 Eylül 2024 | 243 Okunma “Ya kezzabi ya a’milil Amrikani / yallah irhal ya Sisi” 07 Eylül 2024 | 637 Okunma Adalet gereği yazılmış bir yazı 03 Eylül 2024 | 516 Okunma Bu da var işte 01 Eylül 2024 | 218 Okunma Düşmanı denize döktük mü cidden? 31 Ağustos 2024 | 2.178 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar