O zaman bu Ramazan…

Ozaman bu Ramazan, çıplak bir ampulün cılızca aydınlattığı bir çadırın ortasına kurulmuş mütevazı bir sahur sofrasına gelsin. Depremde sevdiklerini, arkadaşlarını, evini, kaybetmiş, elinde...

Ozaman bu Ramazan, çıplak bir ampulün cılızca aydınlattığı bir çadırın ortasına kurulmuş mütevazı bir sahur sofrasına gelsin.

Depremde sevdiklerini, arkadaşlarını, evini, kaybetmiş, elinde acısından başka katık kalmamış bir Hayali’ye gelsin mesela. Karagöz oynatarak geçirdiği hayatını her şeyin ama her şeyin bir perdede olduğunu anlamaya adamış bu adam, şimdi aslında perdenin de olmadığını fark etmiştir. Işık ve karanlık vardır insana. Bir de elleri. Elleriyle kazandığı.

Kırk günü aşkındır karanlığın galebe çaldığını hissetmektedir. Işığın azaldığını, aydınlığın dünyasından çekildiğini düşünmektedir. Bir düğmeye basılmış ve hayat oracıkta durmuş, hayatın rengi oracıkta değişmiş gibi.

Sahur sofrasında bir plastik tabağın içine rastlantısal şekilde yerleşmiş dört hurmaya bakıp rakamların insanın üzerindeki gizli gücünü yoklamaktadır zihninde. Hurmalardan biri kendisidir. Biri eşi, ikisi çocuklarıdır. Sofrada dört hurma vardır böylelikle ama dört kişi yoktur. Eşi ve meslek yüksek okulunu yenice bitirmiş oğlu yoktur artık orada.

Çıplak bir ampulün cılızca aydınlattığı o çadırın ortasında karanlık yerine azıcık da olsa aydınlığa bırakacaksa sahurla...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ben o zaman buradan devam 06 Haziran 2023 | 624 Okunma “Allah, kalbi kırıklarla beraberdir” 04 Haziran 2023 | 358 Okunma Bunu konuşmak lazım 03 Haziran 2023 | 614 Okunma Diktatörün yeni yenilgisi 30 Mayıs 2023 | 1.074 Okunma Aptalın tekiyim ben 28 Mayıs 2023 | 494 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar