Kazasker Mustafa İzzet’in izinde

Burada asıl mesele şu: Memleketteki onca kargaşaya, onca savaşa, onca çekişmeye rağmen Mustafa İzzet ve benzerleri “en iyi eğitimi alarak en donanımlı insanlar haline gelsinler” diye devlet tarafından özel bir ilgiyle eğitiliyorlar.

Bu yazıyı sosyal medyadan “bugünkü yazım” diye duyurunca bazı tepkiler alacağım kesin gibidir. “Kıbrıs’ta bunlar bunlar olurken, Karabağ’da şunlar şunlar olurken sen oturup bir hattat hakkında yazıyorsun” bu tepkilerin en hafifi olacaktır üstelik.

Niye böyledir bu? Şundan: Gündelik politikanın yere batası verili dilinin dışında bir şeye ilgi duymak artık “ihanet” ile eşdeğer görülüyor memlekette. Doğrusu, bunu böyle kabul edenlere kızmak da gereksiz; zira Türkiye öyle kuşatıldı, öyle çok dertle boğuşması temin edildi ki “sert ve politik olan” dışında bir düzlemin “ne oluyoruz yahu?” diye karşılanması da bir bakıma normal.

Fakat kötü bir normal bu… Zira değişmeyen, değişmeyecek olan gündemleri yok ederek, pas geçerek alabileceğimiz mesafe ancak “fiziki cesamet mesafesi” olur ki fevkalade kısır bir mesafedir bu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 921 Okunma Yavaş orman 14 Nisan 2024 | 285 Okunma Sosyal çürüme yazıları 1: Üçüncü sayfa cumhuriyeti 13 Nisan 2024 | 739 Okunma AK Parti İslamcılardan kurtulmalı mı? 09 Nisan 2024 | 1.124 Okunma Aşksızlara verme öğüt 07 Nisan 2024 | 774 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar