İran’da “nizam” değişir mi?

Yeni Şafak Gazetesi Yazarı İsmail Kılıçarslan'ın bugünkü (24.09.2022)''İran’da “nizam” değişir mi?'' başlıklı yazısı.

Cevabım şu: Emperyalistler istemeden asla.

Aman diyeyim Türkiye’deki gönüllü yahut resmi İran ajanları ile eli kanlı rejimin dangalak destekçileri bu dediğimi “emperyalistler bütün güçleriyle rejimi yıkmak isterlerse ancak yıkabilirler” dediğimi falan zannetmesinler.

İran’ı bütün İslam âleminde “açık bir yara” olarak tutan emperyalist dostları artık nizamdan sıkılır, İran’ın Pers ve daha önemlisi Şii yayılmacılığına dayalı eli kanlı mollalarına artık ihtiyaç duymamaya başlarsa evet, İran’da nizam değişir. Aksi takdirde İran’daki o akıl, izan ve İslam dışı nizam asla değişmez.

Bugün Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de, hatta Filistin davasında bile emperyalist dünyanın en kullanışlı aparatı İran’dır. Mollalar, “ne pahasına olursa olsun” diyerek çıktıkları “Şii yayılmacılığı” yolunda ümmeti perişan eden bir akıl hastalığı üretmişlerdir. Milyonlarca masumun kanları ellerindedir.

İran’ın bu akıl dışı nizamının sürdürülmesi Amerika’nın, Rusya’nın, Çin’in, İngiltere’nin işine yaramakta fakat belli bir şey ki dünya Müslümanlarının hiçbir işine yaramamaktadır.

Bu yüzden nizamın değişip değişmeyeceğine dair cevabım “emperyalistler istemeden asla” oldu.

Şimdi burada bir parantez açalım. Hem İran’daki seküler hayat taliplerinin hem de tüm dünyadaki destekçilerinin “nizamın değişmesi gerekiyor” cümlesinden muradı elbette burası değil. Onlar mollaların üstün ırk sayıldığı, yozlaşmanın ayyuka çıktığı, en temel hak ve özgürlüklerin yasaklandığı bir nizamın değişmesi gerektiğini söylüyorlar. Kasım Süleymani denilen eli kanlı katilin posterlerini de “rejimin bir aparatı saydıkları” için yırtıyorlar, anti-emperyalist bir şarkının içinden konuştukları için değil.

Bunu, yani “molla üstünlüğünü yıkmayı, yozlaşmanın önüne geçmeyi, temel hak ve özgürlüklerin temin edilmesini” bir nizam değişikliği sayacaksak da cevabım şu: “Evet, böyle tanımlarsak İran’da nizam, müesses nizamın değişmemesi kayıt ve şartıyla değişebilir, ama çok zor biliyon mu.”

Şunu demeye çalışıyorum. Emperyalist dostları, içerde İran’ın nasıl yönetildiği ile zerre miktar ilgilenmiyorlar. Mollaların baskıya dayalı faşist rejimi de baş göz üstüne, İran dünyanın en seküler ülkesi haline gelse de baş göz üstüne onlar için. Yeter ki İran, Şii yayılmacılığı üzerinden “açık ve kokuşmuş bir yara” olarak varlığını devam ettirsin, yeter ki İran “mezhep asabiyeti” dolayımıyla masum insanların kanını içmeye devam etsin.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 372 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 908 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 954 Okunma Yavaş orman 14 Nisan 2024 | 291 Okunma Sosyal çürüme yazıları 1: Üçüncü sayfa cumhuriyeti 13 Nisan 2024 | 759 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar