Ger dilersiz bulasız oddan necat

Birinci tablo Mekke’nin fethedildiği gün… Şehrin dört bir yanından Kelime-i Tevhid sesleri yükseliyor. Kâbe, bütünüyle putlardan arınmış. Yerlerde paramparça olmuş putlar, yüzlerde bitimsiz bir hamd...

Birinci tablo

Mekke’nin fethedildiği gün… Şehrin dört bir yanından Kelime-i Tevhid sesleri yükseliyor. Kâbe, bütünüyle putlardan arınmış. Yerlerde paramparça olmuş putlar, yüzlerde bitimsiz bir hamd, sonsuz bir şükür. Habeşli Bilal, o muhteşem peltekliğiyle Ezan-ı Muhammedi okuyor ve çınlatıyor Mekke’nin, ruhun sılasının göğünü.

Kâbe’nin bir köşesinden, ufak tefek, fakirliği her halinden belli bir Bedevi yaklaşıyor. Bir sahabenin önünde duruyor ürkerek. Sorusunu güçlükle duyuyor sahabe. Soru şu: “Muhammed hanginiz?”

Sahabe efendimiz, parmağıyla, yüzü ayın on dördünü kıskandıracak kadar güzel Efendimiz(s.a.v.)’i işaret ediyor ve “işte orada” diyor. Bedevi, âlemlere rahmet olanın yanına gidip gitmemekte tereddütlü... Bir adım atıyor. Bir adım daha. Bir adım daha. Ve kendisini O’nun önünde buluyor. Bakıyor Efendimiz (s.a.v.) bu Bedevi’ye. İhtimal ki gülümsüyor. İhtimal ki bu dünyanın en güzel gülümsemesinden cesaret alıyor Bedevi. Ve titreyerek, kekeleyerek tekrarlıyor: “Ben… Ben…”

Efendimiz (s.a.v.), gülümsemesini daha da genişleterek ve duyulduğunda insanı mutluluktan sermest eden latif sesiyle şöyle söylüyor Bedevi’ye: “Karşımda...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir Türkiye hikâyesi: Bari 06 Ekim 2024 | 44 Okunma O teklifi kabul edenlerle etmeyenler 05 Ekim 2024 | 291 Okunma İsrail’in öldürmesini istemezdim 29 Eylül 2024 | 850 Okunma Peki, herkes yeteri kadar gösterdi mi? 24 Eylül 2024 | 1.980 Okunma Hava hafifçe kapalıyken 22 Eylül 2024 | 175 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar