Çakır Ağa’nın koyup gittiği dünya

Çakır derlerdi namına. Gözlerinin masmaviliğinden mülhem. Ağalığı doğuştan değil, sonradan kazanılmıştı. Üstelik parayla, zenginlikle ilgili değildi. Sert bir dünyanın sert bir...

Çakır derlerdi namına. Gözlerinin masmaviliğinden mülhem. Ağalığı doğuştan değil, sonradan kazanılmıştı. Üstelik parayla, zenginlikle ilgili değildi.

Sert bir dünyanın sert bir adamıydı rahmetli. Doğru bildiği doğruları da, yanlış bildiği doğruları da aynı sertlikte, aynı şiddetle yaşadı ve uyguladı hayatına.

Aslına bakılırsa çocukluğunu yahut ergenliğini İkinci Dünya Savaşı’nın o tuhaf ve gergin atmosferinde geçiren adamlara mahsus bir sertlikti o. Her şeyin en zoru gelecek diye düşünmekten başkaca bir şey gelmezdi ellerinden. “Savaşa şimdi girdik, yarın girdik, ertesi gün kesin girdik” diyerek geçirilen 5 yılın

bütün kokusu sinmişti hayatına bana sorarsanız.

Kur’an okumayı kah köye yakın mağaralarda...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 374 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 908 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 954 Okunma Yavaş orman 14 Nisan 2024 | 291 Okunma Sosyal çürüme yazıları 1: Üçüncü sayfa cumhuriyeti 13 Nisan 2024 | 759 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar