Bitpazarında

Aynı anda aynı gemiye baktık. Ben, bindiğimde bu dünyanın bütün telaşını geride bırakacağım bir mekân hayal ettim gemiye bakınca. Sanki Nuh Nebi’nin gemisi imiş de, cümle hayvanat ve nebatatla birlikte...

Aynı anda aynı gemiye baktık. Ben, bindiğimde bu dünyanın bütün telaşını geride bırakacağım bir mekân hayal ettim gemiye bakınca. Sanki Nuh Nebi’nin gemisi imiş de, cümle hayvanat ve nebatatla birlikte yolculuk edecekmişim, bütün kötü insanları, bütün eksik dostlukları, bütün hayal kırıklıklarını, bütün hırsları geride bırakacakmışım gibi. Sonunda sular çekilecekmiş ve üzerine yerleştiğimiz dağda bir aşure kaynatıp ufka bakarak şükredecekmişim gibi. Ve yine sonra aynı hikâye kaldığı yerden, Habil ile Kabil’in başlattığı yerden devam edecekmiş gibi.

“Kaç para?” diye sordu benden önce davranarak. “Üç yüze bırakırım” dedi tezgâhın sahibi. Nuh’un gemisini üç yüz liraya alabilme fikrini sevdim ilk anda. “O almazsa ben emeksiz, zahmetsiz, neredeyse hiçbir şey yapmadan; sadece para vererek sahip olur, biner, yağmurun başlamasını beklerim” diye düşündüm. Beklerim ve o yağmur, o büyük yağmur başladığında içimde kurtulmuş olmanın o muazzam huzuruyla dolar yelkenlerim.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 377 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 908 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 954 Okunma Yavaş orman 14 Nisan 2024 | 291 Okunma Sosyal çürüme yazıları 1: Üçüncü sayfa cumhuriyeti 13 Nisan 2024 | 759 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar