Bir kez daha: Mülteciler vardır!

Yeni Şafak Gazetesi Yazarı İsmail Kılıçarslan'ın bugünkü (07.05.2022)''Bir kez daha: Mülteciler vardır!'' başlıklı yazısı.

eneler içerisinde mülteciler konusundaki fikrim hiç ama hiç değişmedi, zannederim bu saatten sonra da değişmeyecek. O fikir şudur: İnsanların savaş, yoksulluk, dikta yönetimi ve benzeri “mücbir sebepler” ile mülteci olma hakları vardır. Bu hak, en temel insani haklardan biridir.

Burada anlaştıysak ilerleyeyim. Mücbir sebeplerle mülteci haline gelen insanın istediği ülkeye gitmeye hakları da vardır. Ülkelerine “mülteci kabul etmeyen” yönetimler bir bakıma insanlık suçu işlemektedirler.

Burada da anlaştıysak ilerleyeyim. Bir ülkede mültecilerin yol açabileceği sosyal sorunları yönetmek, doğal olarak o ülkenin sorumluluğudur; mültecilerin değil. Bilmediği, kodlarını anlamadığı, nasıl yaşayacağını çözemeyeceği bir ülkeye gelen mülteciden bir de “sosyal sorunlarını yönetmesi” beklenemez.

Dahasını da söyleyerek tamamlayayım. Mülteciye dini, dili, ırkı, sosyal statüsü sorulmaz. Afganistan’da Taliban’dan, İran’da molla rejiminden, Ukrayna ya da Suriye’de savaştan, Angola ya da Pakistan’da açlıktan kaçan insanın derdiyle dertlenmeyi bilmeyen insana da insan denilmez.

“Mültecilerin yol açtığı sosyal sorunlar” bahsine ilerleyelim. Sosyal medyadaki leşler leşi algı kampanyalarını bir kenara bırakarak değerlendirecek olursak… Konuştuğum hemen hiç kimse “şu mültecinin bana şöyle bir net zararı var” demiyor, diyemiyor. Hatta araştırmalara bakılırsa Türkiye’deki insanların %85’i gündelik hayatlarında mültecilere temas bile etmiyor.

Bunların akılsızlarının öne sürdükleri şeyler şöyle: “Mülteci sıraya kaynak yaptı, Suriyeli denize girdi, Arap kızlara baktı.” Biraz akıllı mülteci düşmanları ise şunları söylüyor: “Türk gençleri işsizken bunlar iş buluyor, kiralar bunların yüzünden çok arttı.”

Bir parantez açayım.

Sosyal medyada yürütülen algı işinde şöyle düşünüyorum. “Burası Eminönü değil Afganistan önü” diyen çocuk da, caddelerde kızlarımızı videoya çekip tiktokta paylaşan Pakistanlılar da, benzeri işlerin tamamı da bence net şekilde istihbarat işi. Deniz Ülke Arıboğan’ın tespitiyle de bu istihbarat işinin arkasında İran var.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tam bir operasyon olarak Karabük Üniversitesi yalanları 26 Mart 2024 | 1.785 Okunma Sen sabır zannedersin, hâlbuki aşktır o 24 Mart 2024 | 315 Okunma Ersin’in “yaz” dediği yahut temsil krizinin bütün sorunları 23 Mart 2024 | 225 Okunma Sarhoştum, hatırlamıyorum 19 Mart 2024 | 1.176 Okunma Değişen bir şey aramak 17 Mart 2024 | 256 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar