Bak bi buraya bak

Bunu tekrar konuşmak istediğimden emin değilim aslında ama bir kez daha mecburen söyleyeyim. Küresel kültürün dayattığı hayvan sevgisinin sadece iki tarafı vardır. Bir tarafı hastalık, diğer tarafı ise ekonomik değişim. Dolayısıyla “hayvan sevgisi” ile “küresel kültürün dayattığı uydurulmuş duyarlılıklar üzerinden dolaşımda olan hayvan sevgisi sapkınlığı” arasında geceyle gündüz kadar fark vardır. Lütfen ne dediğime kulak verin : Hayvanları sevmek demek, insanlar tarafından hayvanların katledilmesine

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Bunu tekrar konuşmak istediğimden emin değilim aslında ama bir kez daha mecburen söyleyeyim. Küresel kültürün dayattığı hayvan sevgisinin sadece iki tarafı vardır. Bir tarafı hastalık, diğer tarafı ise ekonomik değişim. Dolayısıyla “hayvan sevgisi” ile “küresel kültürün dayattığı uydurulmuş duyarlılıklar üzerinden dolaşımda olan hayvan sevgisi sapkınlığı” arasında geceyle gündüz kadar fark vardır.


Lütfen ne dediğime kulak verin: Hayvanları sevmek demek, insanlar tarafından hayvanların katledilmesine karşı çıkıp hayvanlar tarafından insanların katledilmesine sessiz kalmak demek değildir. Bu tavır olsa olsa ya bir hastalık belirtisidir ya da küresel kapitalist kültürün esiri olduğunuzu gösterir.


Lütfen ne dediğime kulak verin: Kuduz vakalarında Hindistan’dan sonra ikinci sırada olmamız, hayvanları seven bir toplum olduğumuzu değil, bir yerde bir şeyleri son derece yanlış yaptığımızı gösterir.


Lütfen ne dediğime kulak verin: Sokak hayvanlarını öldürmeyi asla öngörmediğini Türkiye’deki hastalıklı hayvan severlerin de pekâlâ şekilde bildiği yasanın sonuna kadar ve tavizsiz bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Gerekmektedir ki artık Türkiye’deki toplumsal sorunların en büyüklerinden biri haline gelen sokak hayvanları sorunu ortadan kalkabilsin.


Lütfen ne dediğime kulak verin: Mama lobisi olarak adlandırdığımız üç kağıtçılar milyonlarca, milyarlarca paraya konup krallar, kraliçeler gibi yaşayacaklar diye sizin “ben masumca seviyorum” diyerek kendinizi avuttuğunuz hayvan sevginizi istismar etmesinler daha fazla.


Lütfen ne dediğime kulak verin: Sokak hayvanlarına mama almak, onları beslemek asla ama asla onlara iyilik etmek demek değildir. Artan yemeklerle, kapımızın önüne koyduğumuz bir kap suyla hayatlarını idame ettirmesi gereken hayvancıklar sayenizde mamadan başka bir şey yiyemez hale gelip siz ilginizi ve desteğinizi kaybettikleri anda ya ölüme gitmektedirler ya da sürüleşip vahşileşmektedirler. Mamaya para vermeyi bırakın. Görün bakalım sizden başka hayvan sever kalıyor mu memlekette?


Lütfen ne dediğime kulak verin: Türkiye’de işini düzgünce yapan bir tane, yarım tane, çeyrek tane sokak hayvanları derneği, sokak hayvanları STK’sı yoktur. Sizi çağırdıkları yer ekonomik bir döngünün tam ortasıdır.


Lütfen ne dediğime kulak verin: “Ben sokak hayvanları gönüllüsüyüm” diye dolaşan, sosyal medyada varlık gösteren insanların pek çoğu niteliksiz dolandırıcıdır. İnsanların hastalıklı ya da hastalıksız hayvan sevgilerini suiistimal etmenin, istismar etmenin peşindedirler. “Beni takip eden herkes bir yüz lira yollasa bu hayvanları tedavi ederiz” diyen güya hayvan sever, 270.000 takipçisinden 27 milyon lira para toplamaya çalışmaktadır. Bununla hayvan tedavi edilmez, 6-7 tane birinci sınıf hayvan kliniği açılır. Bari bu kadarına ersin aklınız.


Lütfen ne dediğime kulak verin: Son bir haftada iki ölüm haberi, onu aşkın yaralanma haberi, onlarca kuduz vakası bilgisi düştü medyaya. Bunların tamamı başıboş sokak hayvanlarından kaynaklanmaktadır ve ölen tek bir insanımız, Türkiye’deki bütün başıboş ya da sahipli köpeklerden daha kıymetlidir. Bu temel gerçekte bari uzlaşalım. Koca Mario Levi’yi köpekler parçalarcasına ısırıp hastanelik etmişti de adamcağız mahalle baskısı korkusundan “tabii sokaktaki hayvancağızları suçlamıyorum da, onlar saldırdı yani” minvalinde şeyler yazmak zorunda kalmıştı. Manyakça, faşizanca, dayatmacı bir baskıya dönüştürdünüz sokak hayvanları meselesini. Neredeyse istisnasız hepiniz sokak köpekleri tarafından ısırılan, yaralanan, öldürülen insanları değil de sokak köpeklerini haklı buluyorsunuz. Lütfen bir soluklanın ve “ne yapıyorum ben lan?” diye sorun kendinize.


Lütfen ne dediğime kulak verin: Samsun’da başıboş köpekleri usulüne ve yasaya uygun olarak toplayan belediye aracının üzerine çıkıp “vermem, vermem, size bunları vermem” diye anıran kadının bırakın sadece köpekleri, herhangi bir canlıyı sevme, sevebilme ihtimali var mıdır? Bari o görüntüyü izleyip bu sorunun cevabı üzerinde düşünün.


Lütfen ne dediğime kulak verin: Yarın değilse öbür gün insanlar sokaklarda çocuklarının, yaşlılarının, kendilerinin güvenlikleri için başıboş köpekleri infaz etmeye başlayacaklar ve bunun olası tüm sonuçlarına da katlanmayı göze alacaklar. Çünkü insan tekinin en temel dürtüsü hayatta kalma dürtüsüdür ve başıboş köpekler insan öldürmektedir. Dolayısıyla lütfen ama lütfen, Allah rızası için bırakın da belediyeler, valilikler, ilgili kurumlar başıboş hayvanlarla ilgili olarak vazifelerini yapsın. Siz de yasanın yolunda gidip gitmediğini anırarak değil, insan gibi yasal haklarınızı kullanarak arayın. Meselenin sizin kurguladığınızdan çok daha ciddi boyutlara ulaşabileceğini lütfen fark edin de bu tuhaf tatsızlık daha fazla büyümesin. Lütfen.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Linet’i de savunmazsın be 20 Mayıs 2025 | 1.588 Okunma İnsanı nerde gördün? 18 Mayıs 2025 | 322 Okunma Baba mı? O da kim? 17 Mayıs 2025 | 672 Okunma “Kedi annelerinin de Anneler Günü kutlu olsun” 13 Mayıs 2025 | 494 Okunma Elif dersin ey hoca, manası ne demektir? 11 Mayıs 2025 | 524 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar