Asım, ah!
Sene ’96 ya da ’97 olabilir. Benimle tanıştığı gün Kartal’da bir eve gitmiştik. Lise öğrencileri vardı. Şahane çocuklardı. “Bunlara Sezai Karakoç’u, Zarifoğlu’nu anlat”...
Sene ’96 ya da ’97 olabilir. Benimle tanıştığı gün Kartal’da bir eve gitmiştik. Lise öğrencileri vardı. Şahane çocuklardı. “Bunlara Sezai Karakoç’u, Zarifoğlu’nu anlat” demişti. Ben 20 yaşında, bıyıklarının terlemesi tamamlanmamış bir şairdim. Asım ise Asım’dı işte. Bizim Asım. Asım Gültekin. Onu ilk tanıdığımda hangi derdin peşindeyse, vefatının 20 gün öncesinde konuştuğumuzda da aynı derdin peşindeydi.
Bizim İslâmcı gelenekte “abi”lik isimli bir...
Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti
23 Nisan 2024 | 424 Okunma
Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti
20 Nisan 2024 | 908 Okunma
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
16 Nisan 2024 | 954 Okunma
Yavaş orman
14 Nisan 2024 | 291 Okunma
Sosyal çürüme yazıları 1: Üçüncü sayfa cumhuriyeti
13 Nisan 2024 | 759 Okunma
TÜM YAZILARI