Kimliğini yitirmişlerin şefi

Saptama, Cumhuriyet düşmanları tarafından, Cumhuriyet’in yıkılması sürecinde öldürülen Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’ya ait: “Geri kalmış toplumlar, henüz yeterli bir...

Saptama, Cumhuriyet düşmanları tarafından, Cumhuriyet’in yıkılması sürecinde öldürülen Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’ya ait: 
“Geri kalmış toplumlar, henüz yeterli bir ulusal kimliğe sahip bulunmayan toplumlardır. Uluslaşma aşamasını geride bırakmış Türk toplumu benzeri toplumlarda ise, geçiş dönemi bunalımlarında ‘yeni bir kimlik’ arayışı söz konusudur.Her iki durumda da, ‘tek şef’, kimliği olmayan ya da kimliğini yitirmiş bir toplumda,kendi kişiliğinde bir kimlik vererek, önemli bir boşluğu doldurur.” 
Başta, Ahmet Taner Kışlalı’nın deyimiyle “numaracı cumhuriyetçiler” olmak üzere tüm devrim düşmanlarının “Atatürk diktatördü”, “Cumhuriyet’i iki ayyaş kurdu”, “Cumhuriyet’in kuruluşu anti-demokratikti”, “Kemalistler zulüm yaptı” gibi zevzeklikleriyle, bir uygarlık atılımı olan Cumhuriyet lanetlene lanetlene topluma kimliği yitirtildi. 
Artık tek şef, yukarıda asan, kesen, döven, söven, atan, satan, tıkan “reis” olarak oturuyor. Aşağıda da, kimliğini yansıtan bir acımasız yıkıcılık yaşanıyor. 
Cumhuriyet Bayramı’nın yasaklanması, yok sayılması da bu yıkıcılığın yalnızca bir yanı.

Cüppeliye yanıt
Recep Tayyip Erdoğan’ın sabıka kaydı nı sicilinden silinmesine karar verdikten sonra sürekli yükselen, sonunda Yargıtay Başkanlığı’na ulaşan İsmail Rüştü Cirit’e göre, yargıya güvenin yüzde 70’lerden yüzde 30’lara düşmesinin gerçek nedeni yargının iş yükünün artmasıymış! 
Adli yılın açılışını da Saray’da yapan Cirit’in bu değerlendirmesine en yerinde yanıtı CHP’li Haluk Pekşen verdi galiba: 
“Adli yıl açılışında sarayın gölgesinde kalmayı kabul eden ve toplumun bağımsızlık ve tarafsızlık beklentilerini tümüyle çökerten tavırların sergilendiği görüntüler hâlâ gözlerimizin önündedir. Esas duruşa geçen, cüppesinde düğme ve ilik arayan kişi esasında yargıç değildir.”

Çalıntı
Meslektaşımız Fikret Bila, “İdeolojik Kodlarıyla Kâğıt Üstündeki PKK” adlı kitabını bir akademisyen titizliği ile yazmış. 
Bila, Abdullah Öcalan’ın kendisine atfettiği “demokratik konfederalizm” gibi,“komünal-konfederal sistem” gibi “demokratik ulus” gibi, kavramların tümünün, ABD’li düşünür Murray Bookchin’e ait olduğunu kanıtlarıyla kitabında ortaya koymuş. 
KCK sözleşmesi ile “devlet” kurmaya kalkan Öcalan, bir intihalci yani… 
Çalıntı devlet kurmaya kalkışmak da, ancak çalıntı düşünce ile olur zaten.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Aman, Beni Bırakma... 23 Mart 2024 | 70 Okunma Özgür Özel’in Dikkatine! 16 Mart 2024 | 281 Okunma Yerel Seçimlere Doğru Anadolu 09 Mart 2024 | 168 Okunma Yaşama Sevincimizi Yok Edemezler 02 Mart 2024 | 48 Okunma Kötülüğün Sorumluları 24 Şubat 2024 | 43 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar