Değişimin sancıları ve AK Parti-2

Suya düşme ihtimali olmadan, suya düşmekten kurtulma umudunu diri tutmak pek mantıklı değildir; içi boş bir duygulanım olarak hafızamızda kalır, buna mahkûmdur; çünkü ciddiye alınabilir bir nedene...

Suya düşme ihtimali olmadan, suya düşmekten kurtulma umudunu diri tutmak pek mantıklı değildir; içi boş bir duygulanım olarak hafızamızda kalır, buna mahkûmdur; çünkü ciddiye alınabilir bir nedene dayanmıyordur. Buna göre umut, dokunsan kırılacak bir kamış, arkadaşlığı hoşa giden kötü bir rehber ya da besin değeri düşük ama lezzetli bir sos gibidir. Ama gerçek umut bir inanç gibidir. Daha önce de defalarca bu köşede yazdığım gibi her inanç evvel emirde bir güven meselesidir. Dolayısıyla bir tür yardımseverlik ve fedakârlık gerektirir. Ötekinin, parmaklarının arasından kayıp gitmemize izin vermeyeceğine duyduğumuz sarsılmaz inançtır ve umudun temelini, ötekinden vazgeçmeyeceğimize duyduğumuz güven oluşturur. Ne onun bizden vazgeçeceğine inanırız, ne de biz ondan vazgeçmeyi düşünürüz.

Hiçbir

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Gri'yi öldürmek! 28 Aralık 2017 | 1.631 Okunma Gendalî; Yolsuzluk ve Şiddet 25 Aralık 2017 | 1.263 Okunma Kürt sorunu ve bir sosyal çözüm modeli 23 Aralık 2017 | 2.023 Okunma Ne kazandık elimize ne geçti-3 21 Aralık 2017 | 1.600 Okunma Ne Kazandık Elimize Ne geçti (2) 18 Aralık 2017 | 1.291 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar