Yolda olmak

Bazı beldelere kalbî yakınlık duyar, bağlanırsınız. Belli aralıklarla oraya gitme ihtiyacı hissedersiniz. Ne vardır oralarda? Tabiat harikası değildir, tarihi eserleri yoktur, kendi halinde bir yerleşim yeridir. Yine de gitmek...

Bazı beldelere kalbî yakınlık duyar, bağlanırsınız. Belli aralıklarla oraya gitme ihtiyacı hissedersiniz. Ne vardır oralarda? Tabiat harikası değildir, tarihi eserleri yoktur, kendi halinde bir yerleşim yeridir. Yine de gitmek istersiniz. Mesela Sakarya iline bağlı Dokurcun beldesi. Her seferinde, eski bir ahbabı görmeye gider gibi heyecanlanıyoruz. Bizi oraya çeken nedir? Onlarca kez gitmemize rağmen henüz cevabını bulabilmiş değiliz. Karapürçek ilçesi de öyle. Görünürde hiçbir dikkat çekici özelliği yok. Sade, sessiz ve durgun. Küçük bir meydanı var. Sabahla beraber gidiyor ve masalardan birine oturuyoruz. Çay içiyor, sohbet ediyoruz. Hepsi bu. Bunu evimizde, sokağımızda veya herhangi bir yerde de yapabiliriz? Neden Karapürçek? Bilmiyoruz. Bunca zahmete niçin katlanıyoruz? Sükût. Bağlılık iyidir.

Bursa iline bağlı Büyükorhan ilçesinde de aynısı olmuştu. İçerde kalmış, neredeyse unutulmuş küçük bir ilçe. Gittik ve bağlandık. Özellikle Kınık köyünü görmenizi isterim.

Tarihî çehresini, çarşısını koruyan beldelerimiz de var. Bilecik ili Osmaneli ilçesi onlardan biri. Taraklı-Göynük-Beypazarı hattını zaten bilmeyen kalmadı. Fakat arada bir boşluk var: İhmal edilen, görmeden geçilen Nallıhan. Burası da listeye eklenirse anlam tamamlanmış oluyor. Kendisi kuşların cennetidir.

Nedensiz sevmek. Bazı insanlara karşı da böyle hissetmez miyiz? Onu severiz ve bunun için esaslı gerekçelere lüzum duymayız. Aramayız da.

Bir de çok merak ettiğim halde gitmeye kıyamadığım yerler var. Gidersem ve görürsem büyü bozulacak sanki. İnternete girip görsellerine de bakmıyorum. Zihnimde ve kalbimde öylece kalsın. Ahlat, Gelendost, Şarkikaraağaç, Sultandağı, Gümüşhacıköy gibi. ‘Belki ilerde’ deyip teselli oluyoruz. Nasip.

Sadece yerleşim yerleri değildir sizi kendine çeken. Bazen yollar da çağırır. Gölpazarı-Taraklı yolunda yolculuk eden onu bir daha unutur mu? Daday-Araç yolunu kim hatırlamaz? Ormanın içinden bir ferahlık olarak geçiyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kastamonu hakkında 28 Eylül 2019 | 510 Okunma Ölümle ilgili 25 Eylül 2019 | 580 Okunma Son zamanlar 21 Eylül 2019 | 268 Okunma Buradan bakınca 18 Eylül 2019 | 3.021 Okunma Takip mesafesini korumak gerekiyor 14 Eylül 2019 | 389 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar