Ülkemizdeki Suriyeliler

Andırın, Antakya, Bab, Birecik, Cerablus, Cisr-i Şuur, Elbistan, Halfeti, Harim, İdlib, İskenderun, Kilis, Maara, Maraş, Membiç, Pazarcık, Rakka, Rumkale, Suruç, Urfa, Zeytun… İsmini verdiğimiz bu beldeler, Birinci Cihan Harbi’nin sonuna kadar aynı vilâyetimizin parçasıydı: Halep.

Sonrası kıyamet ve haksızlık. Bir aileyi ikiye bölmüş, evin içinden de sınır geçirmişler. Böyle bir durum.

Ülkemizdeki Suriyeliler, ekseriyetle Halep vilâyetinden geldi, geliyor. Devlet, birtakım mecburiyetler nedeniyle başka bir şey diyebilir. Biz muhacir demeyi tercih ediyoruz. Sığınmacı da iyi durmuyor. Beraberinde sığıntı kelimesini hatırlatıyor.

Nefreti körüklemek için geçmişteki bazı acıları gündeme getirmek, tarih bilgisi sayılmaz. Ricat zamanında yaşananları ısrarla günümüze taşımak isteyenler var. Ordumuz Kudüs - Suriye hattından Anadolu’ya çekilirken başımıza gelenler. Elbette bunları unutacak değiliz. Fakat şunu da hatırlatmak gerekiyor: Mesela Suriye nüfusunun yüzde on beşi Hıristiyan Araplardan oluşuyordu. 1914 olayları sırasında, Ermeni nüfus, büyük oranda Suriye topraklarında iskân edilmişti. Dört yıl sonra, yaralı ve yorgun askerlerimiz bozgun halinde, onların önünden geçiyor. “Araplar bize şunları yaptı” diyenler, bunları da aklında tutsun lütfen.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kastamonu hakkında 28 Eylül 2019 | 509 Okunma Ölümle ilgili 25 Eylül 2019 | 576 Okunma Son zamanlar 21 Eylül 2019 | 268 Okunma Buradan bakınca 18 Eylül 2019 | 3.018 Okunma Takip mesafesini korumak gerekiyor 14 Eylül 2019 | 386 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar