Yerlileşme dalgası ilk “Muhafazakâr Muhalefet”i vuracaktır. O ‘aklı’ küçümsemeyin!

Önümüzdeki dönemin en büyük riski “açığa düşmek”tir. Kişiler, kurumlar, şirketler, sivil örgütler, cemaatler, siyasi hareketler dünyadaki genel eğilimi, Türkiye’nin büyük...

Önümüzdeki dönemin en büyük riski “açığa düşmek”tir. Kişiler, kurumlar, şirketler, sivil örgütler, cemaatler, siyasi hareketler dünyadaki genel eğilimi, Türkiye’nin büyük dönüşümünü doğru okuyamaz, nereden gelip nereye doğru gittiğini kavrayamaz, önümüzdeki yıllarda çok daha hızlanacak bu değişime yatırım yapamazsa “açığa düşecek”, iddialarını kaybedecek, bazıları siyasi ve ideolojik tezlerini yitirecektir.

Çok güçlü yapıların eridiğini, akıllıca hareket eden kişi ve çevrelerin büyük güce dönüştüğünü, bu anlamda dramatik değişimlerin yaşandığını görebiliriz. Çok güçlü kişiliklerin unutulduğunu, büyük şirketlerin zayıflayıp dağıldığını, yeni aktörlerin öne çıktığını, bugün küçümsenen bazı yapı ve çevrelerin merkeze kaydığını, Türkiye’nin geleneksel iktidar alanında önemli yer tutanların o dairenin dışına itildiğini görebiliriz. Çünkü bu dönemde “açığa düşme”nin sonucu erimek, yanlış hesapların içine düşüp zayıflamak ve kaybolmaktır.

Geleneksel siyasi tezler de medya refleksi de çökmüştür

Bunun çok örneklerini göreceğiz. Bugüne kadar görmediğimiz hızda değişikliklere tanık olacağız. Türkiye’de geleneksel siyasi tezler çökmüş, siyasi dil eskimiştir ve iktidar alanında da toplumsal alanda da karşılığı kalmamıştır. Marjinal siyasi kimlikler dışında bu geleneksel alan dağılmıştır. Siyasi çevreler ya da partiler, yen bir dil geliştiremedikleri ölçüde toplumsal zemin kaybı yaşayacaklardır. 24 Haziran seçimlerinin en önemli sonucu budur.

Türkiye’de geleneksel medya refleksi çökmüştür. Kullanılan dil de, siyasi duruş da tükenmiştir. Medya’nın devlet ve toplumla ilişkisi boşa çıkmış, eskinin medya guruları unutulmuştur. Çünkü hiçbir karşılıkları kalmamıştır. Çünkü devletin ve toplumun genel eğilimine, yükselen o dalgaya uyum sağlayamamışlardır, okuyamamış, kendilerini yeniden kuramamışlardır. Medyadaki yerlileşme ve millileşme bir süre sonra kendi değerlerini, entelektüel ürünlerini öne çıkarmaya başlayacaktır.

Herkesin bunları kişisel, kurumsal, ekonomik ya da kültürel açılardan değerlendirmesi, durduğu veya duracağı yeri buna göre biçimlendirmesi gerekiyor. Türkiye’yi bu büyük dönüşüme taşıyan bazı çevre ve kurumlar için de bir “açığa düşme” riski çok aleni biçimde mevcuttur.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- İnsanlık Batı’yı durdurmalı. “Toplu yokoluş” yaşanabilir. - ‘Kurucu milletler” dönmeli. Köleler ordusu dağıtılmalı. 08 Nisan 2022 | 1.128 Okunma - Türkiye dünyanın eksenini değiştirdi. - Batılı düzenin sonu: Trilyon dolarlar, yeni adres arıyor - “Yıldız Ülke”den yeni sürprizler bekleyin! 01 Nisan 2022 | 2.299 Okunma - İmparatorluk döndü! Yeni “süper güç” ve son meydan savaşı - Erdoğan’a Abdülhamit kaderi yazanlar büyük hesap hatasına düştü. 29 Mart 2022 | 3.797 Okunma - Dün: Müslüman soykırımı yapalım. / Bugün: Müslümanlar bizi savunsun. - Dün: Erdoğan Batı düşmanı. Bugün: Kurtar bizi Erdoğan. 22 Mart 2022 | 1.681 Okunma “Erdoğan’ı devir, Türkiye’yi durdur” diyenlere ne oldu? - Hepsi niye Türkiye’ye koştu? 18 Mart 2022 | 2.347 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar