Ermenilerde oryantalizm ve şarkiyatçılık

Ermeniler de aslında doğu toplumu olmasına rağmen Hıristiyanlık nedeniyle sürekli kendilerini batı toplumunun bir parçası görmüş, batıda revaçta olan oryantalizim de onlarda gelişmiştir.Ermenistan jeopolitik...

Ermeniler de aslında doğu toplumu olmasına rağmen Hıristiyanlık nedeniyle sürekli kendilerini batı toplumunun bir parçası görmüş, batıda revaçta olan oryantalizim de onlarda gelişmiştir.

Ermenistan jeopolitik ve kültürel anlamda Doğu çalışmaları için değişik bir konumda. Hıristiyan bir halk olan Ermenilerin tarihinde Türkler, İranlılar, Araplar ve Kürtler büyük rol oynuyor. Geleneksel Oryantalizm ile kültürel-bölgesel tanışıklıkların ve ilişkilerin de bilimin içine girmesiyle, Ermenistan’da Doğu Bilimi özgün bir hal alıyor.

Ermenistan’da Doğu Bilimleri çalışmalarının uzun bir mazisi var. Doğu dilleri ve çalışmaları sadece Türkiye’de alışık olduğumuz gibi ordu mensupları ve istihbarat çevreleri ile sınırlı değil. Yani ‘dil’ sadece insanların ‘ne dolaplar çevirdiğini’ anlamak için ya da düşmanın askeri telsizinden bilgi sızdırmak için kullanılmıyor. Dil, edebiyat ve kültür bir bütünlük içinde tanışma-tanıma aracı olarak araştırılıyor. O yüzden Ermenistan’da Türkçe, Arapça, Farsça ya da Kürtçe bilen emekli askerlerden ziyade siviller var.

1919’da kurulan Yerevan Devlet Üniversitesi 1921’de Prof. Asatur ve 1923’de İstanbullu dilbilimci Prof. Hraçya Acaryan’ın Tebriz’den gelmesi ile Doğu Bilimleri Fakültesi’nde Fars ve Sanskrit dile ve İran tarihi bölümleri ile çalışmalarına başlıyor. 1815’te Moskova’daki Hovhannes Lazaryan tarafından kurulan Doğu Bilimleri ve Dilleri Okulu 1921’de kapanınca, öğretim görevlilerinin bir kısmı Yerevan’a gelip buradaki Doğu Bilimleri fakültesinde çalışmalarına devam ediyorlar. 1922-1936 yıllarında, Suriye, Lübnan, Mısır ve Türkiye gibi ülkelerdeki Ermenilerin Ermenistan’a göçmesi (hayrenatarcutyun) ile Doğu Bilimleri daha da canlanıyor.

1940’da Prof. Acaryan’ın katkıları ile Arapça Dili ve Edebiyatı bölümleri kuruluyor. 1968’den sonra fakülte Türkolji, Arap ve İran çalışmaları olarak 3 ana bölüme ayrılıyor. Hâlihazırda 525 öğrencisi bulunan fakültede şu anda ayrıca Hint, Afgan, Sanskrit, Belujian, Kürt ve İbrani dil ve edebiyat konularında çalışmalar yapılıyor.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Ermenistan’da İslam araştırmaları da büyük hız kazanmış. Sovyet döneminde tüm fakülteler için sadece tek bir ders olan ‘İslam’ bugün daha detaylı olarak ele alınıyor. İslam Tarihi, İslam Felsefesi derslerinin yanı sıra İran çalışmaları için Şiilik, Arap çalışmaları için Ortadoğu’da İslam, Türkoloji için Sufilik gibi dersler de eklenmiş.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ankara'nın taşına bak, gözlerinin yaşına bak 02 Nisan 2019 | 5.232 Okunma BAŞKURDİSTAN VE ZEKİ VELİDİ TOGAN 24 Şubat 2019 | 358 Okunma TÜRKİYE İLE ORTA ASYA ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEK-2 18 Şubat 2019 | 378 Okunma TÜRK DÜNYASI İLE İLİŞKİLERİMİZİ GELİŞTİRMELİYİZ 09 Şubat 2019 | 129 Okunma Türkistan’da Bağımsızlık Mücadelesi 01 Şubat 2019 | 1.078 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar