Ya Erdoğan, AK Parti ile ilgisini kesseydi

Kimse Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “artık partin ile alâkanı kes, parlamenter demokraside Cumhurbaşkanı iktidar partisinin içiyle ilgilenemez” diye atarlanamaz. Bunun iki sebebi var. Birincisi, Cumhurbaşkanlığı...

Kimse Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “artık partin ile alâkanı kes, parlamenter demokraside Cumhurbaşkanı iktidar partisinin içiyle ilgilenemez” diye atarlanamaz. Bunun iki sebebi var.

Birincisi, Cumhurbaşkanlığı makamına yükselen genel başkanlar, partileri ile alakalarını kestiğinde ne olduğuna dair geçmişte çok önemli iki örnek var: Özal ve Demirel örnekleri.

Özal, kendisinden sonra, partisine bırakın söz geçirmeyi, Çankaya köşkünde öylesine yalnızlaştırıldı ki, ömrü vefa etseydi, yeni bir parti kurmak için Cumhurbaşkanlığını bırakmayı kafasına koymuştu. Elbette o saatten sonra bu bir işe yaramazdı. Ayrıca Çankaya’ya çıktığında partisine sahip de çıkamazdı. Öyle bir ekibi, kadrosu, takımı yoktu. Netice ne oldu? Bugün Anavatan Partisi diye bir parti yok...

Demirel örneği de öyle. O da Çankaya’ya çıktıktan sonra Doğru Yol Partisi aşama aşama eridi/tükendi gitti.

Bu iki örnekle ilgili bir çarpıcı husus daha var. Cumhurbaşkanını halk değil Meclis seçtiği için Özal ve Demirel Çankaya’ya çıktıktan sonra yeni genel başkanlar kendilerini ispat gayretine girdiler. Hâlbuki Özal da Demirel de karizmatik liderlerdi. Ne Mesut Yılmaz, Özal’ın yerini, ne de Tansu Çiller, Süleyman Demirel’in yerini doldurabilirdi.

Özetlersek; Erdoğan, Özal ve Demirel gibi yapsaydı, partisi ile ilgilenmeyi bıraksaydı, AK Parti’nin sonunun da Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi gibi olması kaçınılmazdı.

Bu Türkiye için iyi mi olurdu? Türkiye, istikrarı, kalkınmayı ve yönetim gücünü, sivilleşme ve demokratikleşme zeminlerini AK Parti ile yakalamışken, bunu heder mi etseydi? Yeniden koalisyonların belirsizlik ve istikrarsızlık vaat eden çalkantılı dönemleri mi başlasaydı?

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına yükselirken eğer partisi ile ilgisini kesseydi, “benden sonrası beni ilgilendirmiyor” deseydi, bu hem ona yakışmazdı, hem de Türkiye’ye yazık olurdu.

Erdoğan kendisine yakışanı yaptı. Halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olarak yönetimde iki başlılığa fırsat vermedi. Seçildikten sonra hem partisinin kendisine olan desteğinin devamını sağladı. Hem de ayrı baş çekmek isteyenlerin (onlar kendilerini biliyor) önünü kesti...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Erdoğan güven, Kılıçdaroğlu endişe kaynağı... 27 Mayıs 2023 | 578 Okunma Özdağ-Kılıçdaroğlu-HDP: Toplu intihar… 25 Mayıs 2023 | 1.526 Okunma CHP-FETÖ irtibatlarını unutmayalım 20 Mayıs 2023 | 382 Okunma Sinan Oğan, küresel baskıya dayanabilir mi? 18 Mayıs 2023 | 3.619 Okunma Erdoğan ile 14 Mayıs destanı yazılırken… 13 Mayıs 2023 | 1.150 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar