Herkes kendi işini yapmalıdır

2006 yılında FETÖ (O zaman Gülen cemaati) Abant Platformu çerçevesinde Paris’te bir toplantı tertip etmişti. 

O toplantıda Fransız Akademisi üyesi Yahudi Tarihçi Pierre Nora (1931 doğumlu) şunları söylemişti; “Avrupa’nın kendi hüviyetini pekiştirmek için kendi dışındakilerle zıtlaşması gerekir. Bolşevik Rusya çökünceye kadar bu Sovyetler idi. Şimdi İslam dünyasıdır. 

O toplantıda Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyeliğinin en temel şartının, Türkiye’nin Müslümanlığa sırtını dönmek ve 1930’lu yıllardaki politik zihni yapıya dört elle sarılmak olduğu ifade edildi. 

Şimdi 2019’dayız. Camii açılışlarında devlet büyükleri Kur’an-ı Kerim okuyorlar. Bu gelişmeler güzel gelişmeler gibi görünüyor değil mi? 

O zaman şunları soralım; 2006’da domuz etinin “kasaplık” et haline getirilmesi, camii açılışlarında Kur’an-ı Kerim okuyan “devlet büyükleri” için acaba ne ifade eder?  Devlet büyükleri için neyi ifade etmesi bir tarafa rey deposu olarak görülen Anadolu insanı için nasıl anlaşılmalı? 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
PARANIN ÖLÇEMEYECEĞİ DEĞERLER VAR 13 Ekim 2020 | 344 Okunma Macron’a tepki muhteşem ama… 08 Ekim 2020 | 326 Okunma CHP'nin yeni yüzü 04 Ekim 2020 | 276 Okunma Siyasi hırs ve 12 Eylül darbesi 15 Eylül 2020 | 132 Okunma ÇOCUKLARIMIZ VE SÖZDE MASAL KİTABI  02 Eylül 2020 | 167 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar