Düşünceyi kağıda emanet etmek

İÖ. 2.yy'da filozof Diogenes, epikurosçu öğretisini bir papirüs rulosuna emanet etmek yerine doğduğu kentte bir bina duvarına kazıtmayı tercih etmişti. Roma imparatorluk döneminde de, hukukçu Ulpianus...

İÖ. 2.yy'da filozof Diogenes, epikurosçu öğretisini bir papirüs rulosuna emanet etmek yerine doğduğu kentte bir bina duvarına kazıtmayı tercih etmişti. Roma imparatorluk döneminde de, hukukçu Ulpianus, 'Vasiyetnamelerde her türlü malzemeyi geçerli saymamız gerekir; ister ahşap ya da başka bir malzeme, ister papirüs, parşömen ya da herhangi bir hayvan derisi üzerine yazılmış olsun, bunların hepsi yasal belgedir' diyordu. Çünkü henüz kağıt bilinmiyor, düşünce çanak çömlek parçalarına, duvarlara, madenlere, ahşap ve ketene emanet ediliyordu. Fakat hiçbiri papirüs kadar yaygın kullanılmadı. En çok Nil deltasında yetişen papirüs bitkisi, adeta dünyayı kağıda hazırlayan bir süreci başlattı. Elbette bu süreçte papirüsün en büyük rakibi deri ve parşömendi. Yüzyıllarca, bilginin, düşüncenin korunup taşınması, papirüs ve parşömen vasıtasıyla gerçekleşti. Bugünkü kağıt hamuru, bilinen kaynaklara göre, İS. 105'te Çinli bir saray görevlisi tarafından icat edildi. Ts'ai Lun, ağaç kabukları ve diğer lifli malzemeleri yumuşak bir hamur haline getirip, belli işlemlerden geçirerek kağıdı elde etti. 751 Talas Savaşı sırasında esir düşen iki Çinli vasıtasıyla da farklı coğrafyalara yayıldı. Kağıt, Çin'den sonra ilk kez, Semerkand'da kurulan atölyelerde imal edilmeye başlandı. Ve buradan Orta Asya'ya, İran'a, Anadolu'ya, Afrika ve Avrupa'ya yayıldı.

Özbekistan/ Semerkand'a yolu düşenler, bu tarihi süreci hatırlatan kağıt üretim merkezini bütün otantikliği ile görebilir, dut ağacı liflerinden yapılan üretim süreçlerinin tüm aşamalarına yakından şahitlik edebilir. İmali, bir dönem kesintiye uğramış olsa da 8.yy'dan beri kuşaklararası bilgi aktarımı ile korunan üretim usulü, hâlâ tüm doğallığıyla icra ediliyor. Koni Ghil köyündeki merkez, dut ağacı liflerinden, 2000 yıllık ömrü olan kağıtlar imal ediyor. Şu anda kullandığımız kağıtların ortalama ömrünün maksimum 100 yıl olduğu düşünülürse, kadim bilginin geleceğe uzanan öyküsü hayli etkileyici hale geliyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yazma hikayeleri 19 Aralık 2017 | 275 Okunma İktidar ve kitap 06 Haziran 2017 | 341 Okunma Kirpiler birbirine yakınlaştığında 03 Haziran 2017 | 321 Okunma Hastane yerine şifahaneye gitmek 30 Mayıs 2017 | 271 Okunma Şehirler yoğun bakıma alınmalı 27 Mayıs 2017 | 282 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar