Galatasaray nasıl kurtulur Fatih Hocam!.

***Maçlarda, işler kötüye giderken, en kritik anlarda çok yanlış değişiklikler yaptın Hocam.. Sebebini tartışırız ayrı.. Ama bugüne dek bir, tek bir yardımcın sana "Hocam bu durumda o kenara...

*

*

*

Maçlarda, işler kötüye giderken, en kritik anlarda çok yanlış değişiklikler yaptın Hocam.. Sebebini tartışırız ayrı.. Ama bugüne dek bir, tek bir yardımcın sana "Hocam bu durumda o kenara alınır mı?. Hadi aldın yerine bu mu sokulur" dedi mi?.
Diyebildi mi?.
Demediler Hocam.. Senin uyarıldığını hiç görmedik..
O zaman onca adama, onca milyonları, bu zaten mali bakımdan batık kulüp niye ödüyor..
Sana "Kafa sallasınlar" diye mi?.
İşe teknik kadronu değiştirmeden başlarsan, Galatasaray'ı bu durumdan çıkarman zor..
Zor çünkü, herşeyin "Eski tas eski hamam" olduğunu görenleri, başarıya inandırman zor.
İnanmayanların başarıya ulaştığı da görülmemiştir.

***


Yeniköy'de bir köy kahvesi!.

Gençlik yıllarımda her ama her yaz tatilimi Köln/ Aachen'da geçirirdim.
Harika bir grubumuz vardı orda.. Nasıl eğlenirdik.
Mesela..
Cumartesi akşamları Aachen'da Scotch Bar'da buluşma.. Sonra hemen oracıkta Hollanda'ya, Herleen'e geçip kızlarla akşam yemeği.. Ardından gene arabalara..
Bu defa istikamet Belçika.. Çünkü orada yörenin en ünlü, en harika diskosu La Quinta var.. Sabaha karşı da dönüş..
İşte o ekibin elebaşılarında, hala Alamanlarda yaşayan Musa Ünlütürk kardeşim gelmişti İstanbul'a..
Beni aldı Yeniköy'e götürdü, pazar kahvaltısına.. Yeniköy Kahvesi varmış, oraya..
Hiç gitmedim de, duymadım da..
Adresi Kürkçü Faik Sokak No: 4, ama oraya yoldan gitmek hayli dolambaçlı..
Biz dolandık mecburen.. Çünkü sahil yolundan daracık bir merdivenlerle çıkılıyor, aslında ama 80 yaş için, 80 basamak fazla biraz..
Kahve eski bir Rum evi.. Nasıl şirin, nasıl sıcak.. Biz devasa ağaçların gölgelediği bahçede oturduk ama, içerisi beni çekti.. Girdim.. Bir müze sanki..
Duvarlarda, camlarda, raflarda neler neler var, ne zamanlardan kalma..
Kahvaltımız nasıl güzel, nasıl lezzetliydi anlatamam. Biz serpme istemedik. Herkes keyfine göre ısmarladı. Çıkarken parmak saydım, "Hala on tane mi" diye..
Sohbet de tatlıydı, eşlik eden müzik de.. Harika bir pazar oldu.
"Çıkamam ama inerim" dedim.
Dönüşte o daracık patikadan, merdivenlerden indim, caddeye.. Üzeri ağaç dallarıyla tünele dönmüş patikayı da görmeniz gerek..
1980 yılından beri, yani tam 40 yıldır bu şehirde yaşıyorum, İstanbul'un hala yeni keşfettiğim güzellikleri var.. Kim bilir, daha neler neler de vardır!.
Bu şehir başka yahu!.
Şair nasıl haklı.
Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl ü behâdır
Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedâdır
Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında
Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezâdır.

..Ve de günümüz Türkçesiyle..

Bu İstanbul şehri ki, paha biçilmez ona
Tüm İran mülkü feda olsun tek bir taşına
Öyle tek bir incidir iki deniz arasında
Yeridir dünyanın güneşi ile tartılsa.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
En güzel manzara... İnsan!.. 23 Kasım 2022 | 4.122 Okunma Türk ve Norveç Halk Müziği’nde ortak noktalar!.. 24 Nisan 2022 | 272 Okunma Bugün için yazmak içimden gelmedi, inanın!.. 23 Nisan 2022 | 603 Okunma Domenec Torrent, hoca moca değil!.. 22 Nisan 2022 | 356 Okunma Pitbull dehşeti ve verilen komik ceza!.. 21 Nisan 2022 | 256 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar