Söz değil, inisiyatif zamanı
Batı'nın Ortadoğu üzerindeki müdahaleci mirası, yüzyılı aşkın süredir bu coğrafyada gözyaşı, yıkım ve umutsuzluk olarak yankı buldu. 1916 tarihli Sykes-Picot Anlaşması, sadece haritaları...
Batı'nın Ortadoğu üzerindeki müdahaleci mirası, yüzyılı aşkın süredir bu coğrafyada gözyaşı, yıkım ve umutsuzluk olarak yankı buldu. 1916 tarihli Sykes-Picot Anlaşması, sadece haritaları değil halkların kaderini de paramparça etti. Bugün hâlâ Gazze'de, Şam'da, Bağdat'ta bu parçalanmışlığın acısını yaşıyoruz.
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi'nin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama, bu tarihi hatalarla yüzleşme açısından önemli. "Artık Batılı müdahalecilerin gelip Ortadoğu'ya nasıl yaşayacağınızı öğretme günleri geride kaldı" diyor. Ne var ki bu yüzleşme, geçmişi anlamakla değil, bugünü değiştirmekle anlam kazanır. Bu nedenle sadece söz değil, tutarlı eylem görmek istiyoruz.
Trump, başkanlık dönemi boyunca (2016-2020) müdahaleciliğe mesafeli bir söylem benimsedi. Irak ve Afganistan savaşlarını eleştirdi, Amerikan askerlerinin eve dönmesini savundu. Bu yönüyle, önceki yönetimlerin "rejim ihraç eden" politikalarından ayrıştı.
Ancak aynı...