Çok bilen analistler, analistlerimiz...

İyimser ile kötümser konuşuyormuş. Kötümser, karakteri gereği "Her şey öyle kötü ki daha kötüye gidemez" diye söylenmiş. İyimser ise, "Öyle deme, her zaman daha kötüsü mümkündür" demiş.

Batı ekseni dışında düşünemeyen bazı analistlerimizi okuyunca, aklıma ister istemez bu fıkra geliyor. Her gün ayrı bir felaket tellalığı, her gün ayrı bir nefret üretme çabası... O yüzden bugün, sadece bir ay içinde yaşanan bazı gelişmeleri hatırlatmak istiyorum.
15 Temmuz sonrası, Türk Devleti'nin güvenlik paradigması baştan yazıldı. Olağanüstü hal kapsamında FETÖ ve PKK iltisaklılara toplu tasfiyenin yanı sıra, Fırat ile Zeytin Dalı ve Pençe harekâtlarını bu kapsamda değerlendirebilirsiniz. Yine millî güvenliğimiz açısından büyük önemi haiz olan S-400'ler geldi ama felaket tellallarının dediği hiçbir şey olmadı. Bilakis ABD Başkanı, Türkiye'nin tezlerini savunarak, adaletsiz davranıldığını dünya kamuoyunun takip ettiği G-20 Zirvesi'nde dile getirdi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hamas bunu neden yaptı? 19 Nisan 2024 | 1.699 Okunma Olmayan jakuzi ve görülmeyen ölümler 17 Nisan 2024 | 436 Okunma Sakin güç, derin diplomasi 16 Nisan 2024 | 297 Okunma İran ve İsrail’in ortak menfaatleri 15 Nisan 2024 | 331 Okunma Erdoğan ne yapmadı? 08 Nisan 2024 | 448 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar