Vur emri...

Serin bir gün... Oysa bir Ege kentindeyim... Vadi, deniz, Ahmetbeyli... Benliğimi saran rüzgârla yıldızların altında, karanlıkta yanan bir mum ışığının aydınlattığı...

Serin bir gün... 
Oysa bir Ege kentindeyim... 
Vadi, deniz, Ahmetbeyli... 
Benliğimi saran rüzgârla yıldızların altında, karanlıkta yanan bir mum ışığının aydınlattığı, sanki alevler titriyor... 
Mekke’de şeytan taşlamaya giden hacı adaylarının ilkelliğin uçurumunda can verdiklerini düşünüyorum... 
753 can ezilerek öldüler... 
Suudiler böyle ölümlere alışık, kılları bile kıpırdamadı. 
Neden ve niçin sorularını sormaya hiç mi hiç niyetim yok! 
Yanmayan mum beyazdır, soğuktur, cansızdır, ölüdür. 
Ustamız, bir yazısında bir kibrit çakımının, mumun içindeki gizli gücü devindirdiğini anlatmıştı 30 yıl önce... 
Gerçekten yanmaya başlayan mumun alevinde temsilin gizemi parlar, insanın gözünü alır; pervanede aşk dönencesinin çekim gücü ateşlenir. 
Başımı göğe kaldırdığımda Ahmetbeyli üzerinde arka arkaya dizilmiş yolcu uçaklarının iniş için alçalmaya başladığını gördüm... 
Onlar, göğü delip yıldızları selamlayıp birkaç dakika sonra piste teker indireceklerdi... 
Mekke’den gelen ölüm haberleri, arkasından bir binbaşının daha Tunceli’nde şehit düşmesi, hız kesmeyen PKK terörü... 
Kana kan intikam duygularının yaşadığımız coğrafyayı kana bulaması, ölgün mum ışığı, yaşamla ölüm arasında o ince çizgi... 
İnsan kardeşlerini, dostlarını yitire yitire yaşamaya alışıyor bir süre sonra.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Aşklar ve sevinçler... 09 Eylül 2018 | 2.490 Okunma Hoşça kal hüzün... 06 Eylül 2018 | 534 Okunma Bir garip yolcu... 04 Eylül 2018 | 2.351 Okunma Sevda düşleri... 02 Eylül 2018 | 2.434 Okunma Uçarı kaçarı... 01 Eylül 2018 | 110 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar