Kanlı kadim tarih...

Tarihin akışını, yaşadığımız toprakların kanla sulandığını, nice genç ölümleri, acıları, hüzünleri, gözyaşlarını kaç kez yazdım anımsamıyorum......

Tarihin akışını, yaşadığımız toprakların kanla sulandığını, nice genç ölümleri, acıları, hüzünleri, gözyaşlarını kaç kez yazdım anımsamıyorum...
Sessiz bir geceyi, karanlık vadileri, kalleş pusuları, intikamı, nefreti anlattım, bıkmadan usanmadan.
Benim yurdumun toprakları kana doymuyor...
Katran karası bir tarihi “kadim tarih”, olarak görürsen, yaşamı binlerce yıllık uygarlığın içine koymazsan, dayanışma yerine ayrışmayı öne çıkarıp ötekileştirmeyi hayat biçimi olarak tanımlarsan kanla sulanacaktır bu topraklar...
Çocuklar ölecektir!
O ölen çocukların hepsi birer Miray bebektir... O Miray bebekler bir savaşın ortasında sıkışıp kalmıştır...
Onlar ölümlerden habersiz, kanlı topraklarda yaşıyor.
Onlar çiçeklere sarılamıyor...
Silah sesleriyle avunuyor...
Oysa tüm bebekler, çocuklar, gençler, kadınlar, erkekler hayatın bir parçasıdır, ölümün değil!
Tüm bebekler kardeştir, düşman değil.
Dayanışmayla insanlık, hukuk, demokrasi, kültür savaşı vereceksin...
Gerçekleri görüp yazmak gazetecinin görevi...
Gazeteciyi düşman olarak görenler tarihin akışını değiştirmek istiyor...
Değiştiremezsiniz!
Deniz, Hüseyin, Yusuf ve avukatları Halit Çelenk...
Dördü de yaşamıyor...
Üç fidanımızı darağacına gönderenler, Meclis’ten ölüm fermanını geçirenler.
Onların kaçının adını biliyorsunuz?
Deniz, Yusuf, Hüseyin ve Halit Çelenk...
Adları yüreklerimize kazınmış, unutmuyoruz, hiçbir zaman da unutmayacağız.

***

Sahtekârlığın, ikiyüzlülüğün, yalanın egemen olduğu toplumlarda, gazeteciler, aydınlar, bilim insanları, demokratlar, sosyalistler, solcular, komünistler hep hedef tahtasını konulmuştur...
Hayatlarını çıkar üzerine kuranlardan gün gelir “tarih baba” hesap sorar.
Tarih gerçeklerin belgesidir aynı zamanda... Gazeteci tarihin gerçeklerini yazar...
30 yıllık süreçte Güneydoğu kan gölüydü, faili meçhul cinayetler artmış, kimin eli kimin cebinde belli değildi...
Vedat Aydın katledildi, pek çok demokrat faili meçhul cinayetlere kurban gitti... Uğur Mumcu öldürüldü göz göre göre...
Ölümlerin sürmesi için nefretin körüklendiği bu sarmalda düşmanlık duyguları yurdumu yangın yerine çevirdi.
Bir tarih zehirlendi...
Orgeneral Eşref Bitlis’in uçağı düştü mü düşürüldü mü?
Uğur Mumcu PKK-MİT ilişkisi üzerine çalışma yaptığı için mi, aracına konulan bombalı tuzakla katledildi? Uğur’dan önce Musa Anter öldürüldü. Diyarbakır’da.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Aşklar ve sevinçler... 09 Eylül 2018 | 2.490 Okunma Hoşça kal hüzün... 06 Eylül 2018 | 534 Okunma Bir garip yolcu... 04 Eylül 2018 | 2.351 Okunma Sevda düşleri... 02 Eylül 2018 | 2.434 Okunma Uçarı kaçarı... 01 Eylül 2018 | 110 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar