Dini hangisinden öğrenelim?

Dinimizi biri zahir diğeri bâtın ilimlerini temsil eden iki câmia anlatmıştır; birincisi akaid-kelam ve fıkıh alimleridir, ikincisi ise tasavvuf mensuplarıdır. Bu iki ilim ve irfanı cemeden, her ikisinde imam (rehber, kılavuz)...

Dinimizi biri zahir diğeri bâtın ilimlerini temsil eden iki câmia anlatmıştır; birincisi akaid-kelam ve fıkıh alimleridir, ikincisi ise tasavvuf mensuplarıdır. Bu iki ilim ve irfanı cemeden, her ikisinde imam (rehber, kılavuz) mertebesine ermiş insanlar da vardır, İmam diye anılan Gazzâlî bunların seçkin bir örneğidir.

“Dini hangisinden öğrenelim” sorusuna benim vereceğim cevap şudur:

Tasavvuf eğitimi almaya talip olan ve olmayan, bu eğitimi alarak belli aşamalara gelmiş olan ve olmayan bütün müminler dini önce zahir ilimlerin alimlerinden öğreneceklerdir. Her iki ilmi elde etmiş alimlerden öğrenenler de onların eserlerinden zahir ilimle ilgili olan kısmı öncelikle öğrenip irfan kısmına bu ilmi hakim ve hakem kılacaklardır. Bunu yapmayıp da dini doğrudan tasavvuf kitaplarından ve bu irfana ait açıklamalardan öğrenmeye kalkışanların yanılmaları, yanlış yapmaları kaçınılmazdır. Tasavvuf sahasında imam olan zevatın üzerinde ittifak ettikleri bir kural vardır: Tasavvuf yolunda yürüyenler bazen sekir (manevi sarhoşluk) haline girerler ve onların ağzından, zahiri şeriata aykırı sözler çıkar, bunları sıradan insanların alıp itikad ve amele dayanak yapmaları caiz değildir.

“İmam-ı Rabbânî ve İslam Tasavvufu” ve “Tasavvuf Şeriatsız Olmaz” isimleriyle yayınladığım iki kitabımda bu kuralın, büyük sûfîler tarafından açıkça ifade edildiği görülecektir.

İmam Gazzâlî İhya’sında önce zahir ilim usul ve üslubu içinde dini anlatıyor, sonra esrar (tasavvuf) irfanı ile ilgili açıklamalar yapıyor.

Muhyiddîn b. Arabî Fütûhât’ında önce bir müctehid fakih gibi fıkhı anlatıyor, kitabının başında selef üslubunda İslam akaidini yazıyor, sonra herkesi ilgilendirmeyen tasavvufî açıklamalara geçiyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Din, kültür, medeniyet sapkınları boş durmazlar 24 Mart 2024 | 318 Okunma Allah sormaz mı! 17 Mart 2024 | 411 Okunma Toklar acıkacak açlar doyacak 10 Mart 2024 | 189 Okunma Geçmiş zaman olur ki, hayali iç karartır 03 Mart 2024 | 239 Okunma İş mi yok, işçi mi yok? 25 Şubat 2024 | 320 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar