Ev başka, konut bambaşka

Yıllar sonra işte nihayet sonbahar gibi sonbahar... Trençkotumun yakalarını kaldırdım, alnıma düşen yağmur damlasını silmeden bıraktım. Fidanlığa girip turp fidesi gelmiş mi...

Yıllar sonra işte nihayet sonbahar gibi sonbahar...
Trençkotumun yakalarını kaldırdım, alnıma düşen yağmur damlasını silmeden bıraktım.
Fidanlığa girip turp fidesi gelmiş mi, sordum.
Gelmemiş.
Sonra "şehir"den çıkıp kentin içine girmek içimden gelmedi.
Direksiyondaki ellerim ve gaz pedalındaki ayağım beni sanki kendiliğinden Kanlıca'ya indirdi.
Ziya Osman Saba'nın şiirlerini andırıyorlar diye kendimi tatlı tatlı kandırdığım evlerin arasından Boğaz kıyısına inip arabamı park ettim.
Otoparktaki gençler arkamdan bağırıyorlardı: "Abi biraz bizden de bahset! Bir de ellerimizle yapt-ı ğımız pekmezlerimiz var, onları da unutma!"

*** Ziya Osman...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Korka korka, nereye böyle? 28 Mart 2024 | 297 Okunma Cilalı tavırlar mı, gerçekler mi? 26 Mart 2024 | 294 Okunma Vitrinde DEAŞ var, inanalım mı? 25 Mart 2024 | 397 Okunma Savaş ve Barış 24 Mart 2024 | 162 Okunma Haftanın notları: Sonrası hüsrandır hep 23 Mart 2024 | 88 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar