Bu “sahne”nin arkası aydınlatılmalı!

Oyalıyorlar... Cambaza baktırıp eğleniyorlar. Dikkatle bakın, göreceksiniz; seçim süreci umurlarında bile değil. Podyumda bisiklete binmeler, televizyon söyleşilerinde "stand-up" havaları, vs. Esas ilginci daha önce belli...

Oyalıyorlar... Cambaza baktırıp eğleniyorlar. Dikkatle bakın, göreceksiniz; seçim süreci umurlarında bile değil.
Podyumda bisiklete binmeler, televizyon söyleşilerinde "stand-up" havaları, vs.
Esas ilginci daha önce belli bir muhalif birikim oluşturulmuş konularla bile pinpon topu gibi oynuyorlar: Örnek mi? Üçüncü Köprü konusu. Epeyce gürültü kopmuş bu konuda Muharrem İnce dördüncüsünü yapacağım diyor; o işin en kolay tarafıymış!

***
Kılıçdaroğlu nerede? Neye çalışıyor? İnce'ye çalışmadığı açık.
Meral Akşener deseniz, biraz da AB'nin "ittirmesi"yle ortaya çıkmışken yeniden sessizliğe büründü.
Etrafa "ayar verme"yi seven bir siyasi görüntü çizen Akşener'in şimdi "sesimizi kısıyorlar" falan deyip köşeye çekilmesi garip değil mi?
Sivaslı Temel Karamollaoğlu'ndan kendi örgütünün gençlerinin (burası inanılır gibi değil, basbayağı zihin anaforu!) "Commandante" çıkarmaya çalışması ayrı bir tuhaflık.
Ekonomi konusu da öyle.
Seçmen kitleleri kafayı dolar kurunun yükselişine takmış durumda ama Muharrem İnce çok rahat; "ben gelince düşer" diyor; "nasıl yapacaksınız?" sorusuna "hiçbir şey yapmayacağım" karşılığını veriyor.
***
Nedir bütün bunlar?
Şimdiden kabul edilmiş bir seçim yenilgisi mi?
Bir ihtimal.
Belki esasında seçime kadar böyle idare edip sonrasında büyük değişikliklere uğrayacak siyaset alanında yeni pozisyonlara hazırlanmakla meşguller.
Ama bu kadar cambazlık ister istemez başka bir ihtimali akıllara getiriyor.
Uzun zamandır burada altını çizdiğim tehlikeli ve tehdit taşıyan bir ihtimal.
Sanki okyanus ötesinden, Brüksel'den, NATO karargâhlarından, buradaki "güvenli ev"lerden kulaklarına bir şey fısıldanmış...
O yüzden bütün davranışları "bekleme"yi andırıyor ve beklerken kamuoyunu oyalıyorlar.
***
İnsan cidden meraka kapılıyor...
Birileri "siz bekleyin, biz hallederiz" falan mı demiş muhalefete?
Ve dikkat ediyorsanız, muhalefetin toplam dili ilk kez bu ölçüde milli duruşun dışına çıktı, çıkartılıyor. Bütün günleri darbeci ağzıyla NATO'ya, AB'ye, Washington'a güven vermekle geçiyor.
Nasıl bu kadar cüretkâr bir "ecnebilik" sardı hepsini? Neden?
Üzerinde durmak gerekmez mi?
Cumhur İttifakı'nın stratejistlerine önemli bir iş düşüyor.
Bu sahnenin arka planı aydınlatılmalı; bu sirk çadırı bozulmalı!
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu ‘ego’larla nereye? 23 Nisan 2024 | 435 Okunma Aynada kendimize bakmaya sıra gelecek mi? 22 Nisan 2024 | 381 Okunma Geçiştirilen geçmiş ve gelecek 19 Nisan 2024 | 124 Okunma Tam o noktadan başlayın! 18 Nisan 2024 | 320 Okunma Sahnedeki denge bozulur mu? 16 Nisan 2024 | 205 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar