Altını çizdiğim satırlar-22

Bir gün dalgın dalgın pencereden bakışını gördüğüm ümmi kadına sormuştum: Anneanne ne düşünüyorsun? Cevap vermişti: Allah'ı düşünüyorum! Ne düşüneceğim?...

Bir gün dalgın dalgın pencereden bakışını gördüğüm ümmi kadına sormuştum: Anneanne ne düşünüyorsun? Cevap vermişti: Allah'ı düşünüyorum! Ne düşüneceğim? Ciğerime kadar ürpermiş ve kendi kendime demiştim: Keşke bizim ilmimiz, şu ümminin ayak tozuna erişebilse... (N. F. KISAKÜREK / O ve Ben)

***
Sen çok mesutsun, saadetin beni yalnız bırakıyor. (PANAIT ISTRATI / Angel Dayı)
***
Sulhi eve dönünce hemen sözlüğe baktı. Nesteren... Bulduğu karşılıktan (...) fazlasıyla hoşnuttu. Yatağına, yarımadanın kıyısına uzanıp, içinde Nesteren'in görüntüsünün hızla dönüp durduğu bir boşluğa bıraktı kendini. Sarhoş gibiydi. Sonbahar da bir bahardı, bir elmayı ısırabilirdi, sokaklarda titrek güneşle dostluğu ilerletebilirdi, öyle bir genişlik işte, baş etmesi zor! (BARIŞ BIÇAKÇI / Veciz Sözler)
***
Bunca uzun süre, aylarca nasıl susabildik? Şüphesiz kış uykusundaydık. Ah! Bu korkunç sessizlik kışı tamamen bitsin artık! (ANDRE GIDE / Dar Kapı)
***
İnsanın en güçlü yönü alışması... En güçsüz yönü de bu. (KEMAL TAHİR / Yorgun Savaşçı)
***
Radyoda ya da televizyonda kendinizi ifade etmek için üç dakikanız var. Kadın ya da erkek sunucu anlattıklarınızı dinlemiyor ve saate bakıyor. Sadece "ben falancayım" demek için on saniye... Ünlü sunucu stüdyonun idaresini elinden almanızdan korkuyor, siz hariç herkesi konuşturuyor, üstelik sizi en son konuşturuyor. Her şey çok çabuk gelişiyor, çok çabuk, sıradaki, iyi geceler, yarın görüşmek üzere... Her şeyi bozan teknik değil, insanlar. İnsanlar aletlerinin yanında şöyle ya da böyle işe yaramaz protezlere dönüşüyorlar. Çağın özelliği. (P. SOLLERS / Medyum)
***
Uyku gençlik, uykusuzluk yaşlılık hastalığıdır. (MEHMET EROĞLU / Belleğin Kış Uykusu)
***
Yanılmışım. Ayrılıkların ateşli bekçileri yalnızca bir tutam saç, bir fotoğraf ya da hediye edilmiş bir atkı değilmiş meğer. Şimdi anlıyorum ki, bir insanın arkasında bıraktığı boşluk da ısrarla onu temsil etmeyi sürdürür. (ALİ AYÇİL / Yenilgiden Dönerken)
***
İyi de, şimdi herkesin beni bir budala olarak gördüğünün farkındaysam, nasıl budala olabilirim? (DOSTOYEVSKİ / Budala)
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Çocuklar bizden ne öğreniyor? 30 Nisan 2024 | 216 Okunma Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar 29 Nisan 2024 | 430 Okunma Güllerin içinden geçmeyen yollar 28 Nisan 2024 | 72 Okunma Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri 27 Nisan 2024 | 95 Okunma İktisat değil, insan... 26 Nisan 2024 | 193 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar