Kul haklarından kurtulmanın çareleri vardır
Bir kimse, Peygamberin ameli gibi amel/ibadet yapsa, fakat üzerinde yarım dank, yani çok az kul borcu olsa, bunu ödemedikçe Cennete giremez... Yüce Rabbimiz, kullarının haklarını gözetmeyi, kendinin haklarına riayet etmekten daha...
Bir kimse, Peygamberin ameli gibi amel/ibadet yapsa, fakat üzerinde yarım dank, yani çok az kul borcu olsa, bunu ödemedikçe Cennete giremez...
Yüce Rabbimiz, kullarının haklarını gözetmeyi, kendinin haklarına riayet etmekten daha önce istemektedir. Bir kimse, Peygamberin ameli gibi amel/ibadet yapsa, fakat üzerinde yarım dank, yani çok az kul borcu olsa, bunu ödemedikçe Cennete giremez. Üzerimizde en çok hakkı olanlar, ana-baba ve evlatlarımızdır. Bize, bilmediklerimizi öğreten hocalarımızın da üzerimizde çok hakkı vardır. Karı-koca birbirlerinin hakkını gözetmelidir. Akraba, komşu ve arkadaş hakkı, işçi-işveren ve âmir-memur hakkı ve hatta hayvanların hakkı da kul haklarındandır. Öyleyse kul haklarından kurtulmaktan başka çare yoktur. Dinimiz, bunun üç türlü çaresini bildiriyor:
Birinci çare, üzerimizde hakkı bulunan kimselerle hemen helâlleşmektir. Müslüman, doğup büyüdüğü veya hayatına devam ettiği yerlerde görüşüp konuştuğu, beraber iş yaptığı herkesle mutlaka helâlleşmelidir. Nitekim Resûlullah Efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Üzerinde kul hakkı olan, mahlûkların malına, ırzına dokunan, ölmeden önce helâlleşsin, ödesin! Zirâ o gün altının, malın değeri olmaz. O gün, hak ödeninceye kadar, kendi sevaplarından alınacak, sevapları olmazsa, hak sâhibinin günâhları, buna yüklenecektir.)