FETÖ'nün altı yıl önceki yalanı, FETÖ'cüleri unutanlar ve yalanlara inananlar

Hürriyet Gazetesi Yazarı Hande Fırat'ın bugünkü (08.09.2022)''FETÖ'nün altı yıl önceki yalanı, FETÖ'cüleri unutanlar ve yalanlara inananlar'' başlıklı yazısı.

Yalandan da yalancıdan da nefret ederim...

Son 48 saattir olanlara hem gülüyorum hem de acıyorum. Yalancıdan daha çok acıdıklarım; kutuplaşa kutuplaşa, nefret ede ede, sadece Erdoğan gitsin kiniyle hareket edenler, bir terör örgütünün yalanına inananlar. Yıllardır nasıl devlete sızdıklarını, nasıl sinsice hareket ettiklerini, amaçlarını artık ezberlemiş olmanız lazım. Yazmaya gerek yok. Ancak yalanları pişirip pişirip servis edenlerle, o servisin üzerine atlayıp bu ülkeye en büyük zararı verenlere yanıt vereceğim. Sustuğumuz kadar insansınız ama artık susmak yok. Biz sustukça siz zıvanadan çıkıyorsunuz. Ülkemize, vatanımıza, geleceğimize, bugünümüze en büyük zararı veriyorsunuz. O yüzden yeter!

ALTI YIL ÖNCEKİ YALAN

Ben bizzat yaşadım, Sevgili Nedim Şener tüm ayrıntıları yazdı. Bundan altı yıl önce 4 Kasım 2016’da dönemin CHP Milletvekili Aytun Çıray ile bir gazeteciye “denizbayrak83” isimli bir e-posta üzerinden bir sahte belge gönderildi. O sahte belge klasik FETÖ kafasıyla hazırlanmış, sepete her hedef konulmuştu. Adil Öksüz’ün “Timsah” kod adlı MİT personeli olduğundan, darbe girişimini Hulusi Akar’ın kurguladığından benimle MİT Basın Danışmanı Nuh Yılmaz’ın bir gün önce hiç gitmeyeceğim bir lokasyonda bir lokantada buluşup Facetime görüşmesini organize ettiğimize, hatta kıyafetime bile karar verdiğimize kadar bir sürü saçmalık yazıyordu. Bu yalanın o gün üstüne atlayanlar, sıfır teknoloji bilgileri ile işi; Cumhurbaşkanı Erdoğan’la canlı yayında yaptığım görüşme sırasında Nuh Yılmaz’ın beni aramasından yola çıkarak: “Nuh Yılmaz’ın telefonu ile bağlandı” saçmalığına kadar götürdüler.

TAKİPSİZLİK KARARI

Belge, Aytun Çıray tarafından savcılığa verildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açtı, belgenin sahte olduğuna, evrakın tarih ve imzaların başka dökümanlardan kopyala yapıştır yöntemiyle oluşturulduğuna hükmederek, takipsizlik kararı verdi. Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım ile de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de o günlerde görüştüm. Kılıçdaroğlu, “içeriğin yalan olduğunu, Aytun Çıray’a da gerekli uyarıları yaptığını” söyledi. İlerleyen günlerde o yalana inandığı için kırıldığım Aytun Çıray benimle barışmak için kimleri araya soktuğunu ya da özür çiçeği gönderdiğini açıklamak ister mi?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
O saldırganlar Moskova’dan Türkiye’ye gelmişler 26 Mart 2024 | 563 Okunma ABD-Türkiye ilişkileri ve sorunlu alanlar 19 Mart 2024 | 326 Okunma Fidan, Güler ve Kalın birlikte Bağdat’ta… Irak zirvesinin şifreleri 15 Mart 2024 | 464 Okunma Bir güne sığmayan ve sığdırılmaması gereken kadınlar! 08 Mart 2024 | 79 Okunma Emine Erdoğan’dan Batı’ya zor sorular 05 Mart 2024 | 287 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar