Hayırlısı...
Hayırlısı... Ne güzel kelime! Tedbir alınmış, mücadele edilmiş; gerisi en yüce makama havale edilmiş! Efendim, zamanın birinde avlanmayı çok seven bir padişah yaşarmış. Padişahın...
Hayırlısı... Ne güzel kelime! Tedbir alınmış, mücadele edilmiş; gerisi en yüce makama havale edilmiş!
Efendim, zamanın birinde avlanmayı çok seven bir padişah yaşarmış. Padişahın aklıselim, "Her şeyin hayırlısı, her şeyde bir hayır vardır" cümlesini dilinden düşürmeyen bir de veziri varmış. Padişahın başına bir şey gelse vezir hep; "Padişahım üzülmeyin her şeyde bir hayır vardır" dermiş. Padişah da vezire bu yüzden ara ara sinirlenirmiş…
Yine bir gün padişah vezirine "bugün ava nereye gidelim" diye sormuş, vezir bir yer tarif etmiş. Oraya gitmişler fakat avlanırken padişah elinden yaralanmış, eli kanamış ve elinin yarasını sarmışlar. Padişah vezirine hiddetle, "senin yüzünden oldu" demiş. Vezir yine aynı cevabı vermiş: "Her işte bir hayır vardır padişahım, üzülmeyin…"
Efendim, zamanın birinde avlanmayı çok seven bir padişah yaşarmış. Padişahın aklıselim, "Her şeyin hayırlısı, her şeyde bir hayır vardır" cümlesini dilinden düşürmeyen bir de veziri varmış. Padişahın başına bir şey gelse vezir hep; "Padişahım üzülmeyin her şeyde bir hayır vardır" dermiş. Padişah da vezire bu yüzden ara ara sinirlenirmiş…
Yine bir gün padişah vezirine "bugün ava nereye gidelim" diye sormuş, vezir bir yer tarif etmiş. Oraya gitmişler fakat avlanırken padişah elinden yaralanmış, eli kanamış ve elinin yarasını sarmışlar. Padişah vezirine hiddetle, "senin yüzünden oldu" demiş. Vezir yine aynı cevabı vermiş: "Her işte bir hayır vardır padişahım, üzülmeyin…"
Bunun üzerine canının acısıyla iyice sinirlenen padişah “Ben elimi kesiyorum, sen bana ‘her işte bir hayır vardır’ diyorsun” deyip veziri zindan attırmış…
Vezir zindana giderken yine "Her işte bir hayır vardır" diyerek gitmiş. Padişah daha da öfkelenmiş: "Adamı zindana attırıyorum adam yine aynı şeyi söylüyor...”
Bir vakit sonra padişah birkaç adamıyla yine ava çıkmış. Hiç insan ayağı değmemiş ormanda avlanırken oranın yerlileri bunları faka bastırıp, esir almışlar. Esir almakla kalsalar iyi, yerliler her gün bir esiri inançları gereği kurban ediyorlarmış… Sıra padişaha geldiğinde onu serbest bırakmışlar. Çünkü inançlarına göre; sakat veya bir yeri yaralı insandan kurban olmazmış...
Bir vakit sonra padişah birkaç adamıyla yine ava çıkmış. Hiç insan ayağı değmemiş ormanda avlanırken oranın yerlileri bunları faka bastırıp, esir almışlar. Esir almakla kalsalar iyi, yerliler her gün bir esiri inançları gereği kurban ediyorlarmış… Sıra padişaha geldiğinde onu serbest bırakmışlar. Çünkü inançlarına göre; sakat veya bir yeri yaralı insandan kurban olmazmış...
Özgürlüğüne kavuşan padişah vezirini hatırlayıp ona hak vermiş. Hemen ülkesine dönüp kendisini serbest bıraktırmış. Ama yine de aklına takılan soruyu sormuş; "Hadi benim elimin kesilmesini anladık, peki senin zindana girmendeki hayır nedir?”
Vezir gülümseyerek cevap vermiş:
“Ben zindana girmeyip sizinle gelseydim, yerliler şimdi diğerleri gibi beni de yemiş olacaklardı!..”
Ara ki bulasın
24 Mart 2024 | 16 Okunma
Buyrun beniim...
30 Ocak 2024 | 20 Okunma
Çok yaşayın
07 Ocak 2024 | 83 Okunma
Bükemediğin eli öpeceksin!
02 Ocak 2024 | 148 Okunma
İyi seneler
31 Aralık 2023 | 44 Okunma
TÜM YAZILARI
