Bazen...

Bazen birilerinin bize ayna tutması faydalı olabilir...
Eşi yumurta pişirirken adam bir anda mutfağa girdi. Yumurtaları görünce aniden tepki verdi. “Dikkatli ol! Dikkat et! Biraz daha tereyağı koysana! Aman Allah yaa!”

Kadın, eşinin verdiği tepkiyi hayretler içerisinde izledikten sonra tereyağı almak için buzdolabını açtı:
“Çok fazla yumurta kırmışsın! Bunlar çok! Çevir! Yumurtaları çevirsene!”
“Biraz daha tereyağı koymamız gerek! Delirdin mi sen? Tereyağını koyacak yer kalmadı! Yumurtalar tavaya yapışacak! Acele et!”
Kadın buzdolabından tereyağını aldı. Eşi yine, “Yumurtalara dikkat et! Dikkat! Yemek yaparken beni hiç dinlemiyorsun! Hem de hiç! Çevir çabuk yumurtaları! O kadar çabuk da çevir demedik! Yumurta pişirmeyi bile bilmiyor musun sen? Aklın başında mı? Yahu şu yumurtaları çevir!” diye bağırdı.
Hayli şaşıran ve ne yapacağını bilemeyen kadın, sinirden ağlamaya başladı. Kocası hâlâ söyleniyordu, dayanamadı; “İsmail, senin derdin ne?! Yumurta pişirmeyi senden mi öğreneceğim?” diye yakındı.
Eşi bıyık altından gülerek muzır bir ses tonuyla, “Sadece ben araba sürerken bana nasıl davrandığını sana göstermek istedim hayatım” dedi ve mutfaktan ayrıldı...
Ve bazen bize söyleneni, nasihati dinlememiz elzemdir...
Kadın bulaşık makinesi bozulunca teknik servisten birisini çağırdı. İşe dönmek zorunda olduğundan tamirciye, “Benim çıkmam gerek, umarım hayvanlarla aran iyidir. Gerçi Bob harika bir bulldogdur. Usludur, rahatsız etmez. Ama ne yaparsan yap papağanımla konuşma. Tekrar söylüyorum, papağanla konuşma” dedi.
Tamirci, bulldog ile karşılaşınca gözlerine inanamadı. Hayatında gördüğü en büyük köpekle karşı karşıyaydı. Köpek bir süre tamirciyi izledikten sonra yerine yattı ve uyumaya başladı. Ancak papağan bir türlü susmadı. Sürekli tamirciyi rahatsız etti.
Sinirleri bozulan tamirci sonunda dayanamadı ve “Kes sesini aptal kuş seni!” diye bağırdı.
Bunu söyler söylemez papağan, köpeğe “Bob ısır şunu!!” dedi!..

Ninem diyor ki; Sözünü bil, pişir; ağzını der, devşir.