Laf torbaya girmez

Başka yerde yaşayamam… Elin memleketlerinde millete monotonluktan gına gelmiş, bizde her gün bir aksiyon arkadaş. Çevreyi korumak amacıyla 1 Ocak itibarıyla başlayan paralı poşet uygulaması tek derdimiz oldu. Üç...

Başka yerde yaşayamam… Elin memleketlerinde millete monotonluktan gına gelmiş, bizde her gün bir aksiyon arkadaş. Çevreyi korumak amacıyla 1 Ocak itibarıyla başlayan paralı poşet uygulaması tek derdimiz oldu. Üç ürün için beş adet kullanma, poşetleri artık öyle üçer beşer alıp diğer poşetin içine sıkıştırmalar bitti... Yirmi beş kuruş tanesi! 
Zamanında tetris oynamış eski topraklar, bilgisayar başında saatlerce strateji oyunu oynayan yeni nesil için çözüm biter mi? Haaayııır! Şairin ‘gülüşünü güneşe nasıl sığdırdın?’ demesi gibi, üç torbalık malzemeyi bir de yirmi dörtlük tuvalet kâğıdını tek poşete sığdırıp yolda patlayınca yuvarlanan portakal peşinde koşanlar, dört kilo soğanı ceplerime dolduranlar, markete el arabasıyla dalanlar, “Poşetten memnun kalmadım” diyerek iade edip parasını alanlar, uygulamaya kızıp kasiyerlere çatanlar, paralı poşet yüzünden kasiyer dövülecek ilk şehir hangisi diye bahis oynayanlar, ‘Keşke iyi dostlar yerine poşet biriktirseydim’ diye hayıflananlar, “sahibinden tertemiz çiziği yırtığı olmayan darbesiz poşet. Pazarlık payı yoktur. Fiyat: 15 kuruş” minvalinde ilanlar, bozuk yok poşet vereyim diye sırıtanlar…
“Bugüne kadar hep sustuk ama poşetin paralı olması ile isyan bayrağını göndere çekiyoruz” diyen pusuya yatmış sırtlanlar bir yana benim en haklı bulduğum reklam itirazı. Parasını benim verdiğim poşetin üzerinde neden marketin reklamı olsun ki? Reklam işi beleşe olamaz, bu işin sektörü ve piyasası var. Çevre duyarlılığıyla ilgili bir şeyler yazsın, hatta bence hiç poşet olmasın, geri dönüşümlü kâğıt torbalar firmalara zorunlu kılınsın.
Türk halkı olarak şu cinliklere kafa yorduğumuz kadar bilime, sanata kafa yorsaydık teheeey heeyyy... Avrupa'da 40 yıldır doğayı korumak adına uygulanan bu uygulamanın ülkemiz insanı tarafından neden bu kadar abartıldığını anlayabilmiş değilim. Biz bu kadar kuruş hesabı yapar mıydık yahu? Bir akıllı telefon için bir yıllık maaşını gömenler olarak? Yok yok ondan değil. Beleşi severiz biz, ücretli olması dokundu… Ha bir de alınan poşet gâvur ellerdeki gibi sadece market poşeti değil ki bizim için ondan oldu… Market poşeti aynı zamanda çöp poşeti, nakliye aracı, iyi bir kafa yağmurluğu, şahane bir ayakkabı ıslatmayıcısı, millî kızak aracı, malzeme torbası, çeyiz biriktirici, oyuncak toplayıcı, yeri geldiğinde saklama kabı, olmadı buzdolabı poşeti olarak kullanılıyordu. Hatta poşetlikler dikildi satıldı, bebek şeklinde falan. 
Biz gözü annemin tekerlekli pazar arabasına diktik. İlk başvuran ben olduğumdan kabulü de ben aldım. Kardeşimin gözlerinde “keşke ilk ben kapsaydım, pisss!” bakışını gördüm…
Hasılı kelam, çizgili pazar torbaları, pazar arabaları ve fileler için slogan; “Birileri demiş öldü, söyleyin efsane geri döndü!”
 
Ninem diyor ki; İşine hor bakan boynuna torba takar.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ara ki bulasın 24 Mart 2024 | 20 Okunma Buyrun beniim... 30 Ocak 2024 | 26 Okunma Çok yaşayın 07 Ocak 2024 | 84 Okunma Bükemediğin eli öpeceksin! 02 Ocak 2024 | 149 Okunma İyi seneler 31 Aralık 2023 | 44 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar