Şu kapı meselesi

Fransa Cumhur-başkanı Emmanuel Macron, siyasete atılma biçimi, bir siyasal partinin desteği olmadan, bir manada Fransa halkının mevcut partilere karşı yılgınlığının bir tezahürü olarak hemen hemen hiçbir...

Fransa Cumhur-başkanı Emmanuel Macron, siyasete atılma biçimi, bir siyasal partinin desteği olmadan, bir manada Fransa halkının mevcut partilere karşı yılgınlığının bir tezahürü olarak hemen hemen hiçbir siyasal yatırım yapmadan en yüksek makama geçilmesiyle, Avrupa’daki diğer dinozor rejimlerden ayrılıyordu.
“Çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz!” özdeyişindeki mantıkla, “Bu kadar hızlı başarı popülizmsiz olmaz” diyebilirsek, Macron’un da zaman zaman Avrupa medyasının Türkiye ve AK Parti aleyhtarlığına göndermeler yapması beklenebilirdi. Nitekim, daha önceki görüşmeleri öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmenin kendisi için hiç de kolay olmadığını söylediği hatırlardadır. Geçen haftaki görüşme öncesi, Türkiye’nin çok sayıda gazetecinin hapsedildiği ülke olduğunu ”Erdoğan’ın yüzüne söyleyeceği” tarzındaki efelenmesini de (a) görevdeki acemiliğine ve (b) tribünlere söylenmiş bir iç siyaset söylemine bağlayabilirdik. Eğer Erdoğan’ın ziyareti sonrası Fransız kamu ilişkileri uzmanlarının ve Élysée Sarayı algı yönetimi sorumlularının basına fısıldamaları olmasaydı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘καλώς ήρθες αγαπητέ γείτονα’ (Hoşgeldiniz sevgili komşumuz) 13 Mayıs 2024 | 135 Okunma Vahşet, vahşet üstüne... 09 Mayıs 2024 | 95 Okunma Hani, Kongre basın özgürlüğünü kısıtlamayacaktı? 06 Mayıs 2024 | 130 Okunma Dünya artık ABD’nin arka bahçesi değil 02 Mayıs 2024 | 161 Okunma NATO bizi Rusya’dan değil ABD’den koruyor 29 Nisan 2024 | 1.130 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar