İstikrarlı ülke, Türkiye

Yıldönümünü geride bıraktık. Bir yıl önce, ateşin ortasındayken belki her şeyin bu kadar farkında değildik. Bu yıldönümünde daha çok video görmek, daha çok anı dinlemek imkanı...

Yıldönümünü geride bıraktık. Bir yıl önce, ateşin ortasındayken belki her şeyin bu kadar farkında değildik. Bu yıldönümünde daha çok video görmek, daha çok anı dinlemek imkanı oldu. Devlet ve hükümet yetkilileri daha ayrıntılı açıklamalar yaptı. “15 Temmuz” denildiğinde aklımıza gelen ilk kelime sorulsa, sanırım birincisi “kahraman” olursa, ikincisi “travma” olurdu. Ama görünen o ki, ülke, o travmayı atlatmış bulunuyor.
Dikkatle bakılırsa ülke ve ulus, askeri müdahalenin getirmesi doğal şaşkınlığını ertesi sabah atlatmıştı. Tarihimizdeki “başarılı” darbelerden sonra dahi, resmi çarklardaki derlenip toparlanma bu kadar çabuk, bu kadar ağrısız olmamıştı. Borsalar bile bir gün olsun duraklamadı! Sanki bir askeri müdahale girişimi olmamış, 300’e yakın can alan, 3 bini aşkın insanı yaralı ve sakat bırakan bir kalkışma geçirilmemiş gibi, kurumların, kuruluşların kırılan camları süpürüldü; jetlerin kullanılamaz hale getirdiği binaların yerine başka binalar tahsis edildi; Şehitler Köprüsü ve yollardaki kanlar yıkandı, devlet işleri, bankacılık, ticaret için hayat normal akışına kavuştu. Limanlar ve havaalanları bir gün olsun kapanmadı. Yoğunluğu artan tek olay, cenaze törenleri ve tutuklamalardı. Dışarıdan bakan deneyimsiz bir gözün, atlatılan olayın enini-boyunu ve derinliğini kavraması mümkün değildi.

Bunu mümkün kılan faktörleri irdelemek gerekir. Üçte biri bütçesini sağladığı hava kuvvetlerinin uçakları tarafından bombalanmış da olsa, TBMM’nin sağlam bir çoğunluğa ve bu çoğunluğun meşruiyetini güçlendiren bir meclis içi desteğe sahip bulunması kanımca söz konusu faktörlerin başında geliyor. Böylesine kanlı bir kalkışmanın anılmasında, anlatılması şart olan şehadet öyküleri, liderleri ve halkı eşit duygulandıran kahramanlık sahnelerinin mümkün olan bütün imkanlarla yeniden canlandırılması, gelecek nesillere verilecek demokrasi terbiyesi açısından şarttır. Ancak aynı cümle içinde belirtilmesi gereken eşit derecede önemli diğer unsur, ülkenin büyük faciadan sonra, istikrar ve güvenlik açısından sorunsuz olduğudur.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dünya artık ABD’nin arka bahçesi değil 02 Mayıs 2024 | 154 Okunma NATO bizi Rusya’dan değil ABD’den koruyor 29 Nisan 2024 | 1.124 Okunma Türkiye’nin etki alanı 25 Nisan 2024 | 1.312 Okunma ABD için ‘istikrarsızlaştırmak’ önemli 22 Nisan 2024 | 1.028 Okunma “İran Tiyatrosu” güldürmüyor 18 Nisan 2024 | 1.135 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar