Ferlinghetti’nin düşü

Geçtiğimiz bayram “Bayram gününe şiir yakışır” deyip William Blake çevirilerimi paylaşmıştım bu köşeden. Bugün de öyle yapacağım, Beat ozanı Lawrence Ferlinghetti’den...

Geçtiğimiz bayram “Bayram gününe şiir yakışır” deyip William Blake çevirilerimi paylaşmıştım bu köşeden. Bugün de öyle yapacağım, Beat ozanı Lawrence Ferlinghetti’den çevirdiğim bir şiiri paylaşacağım sizinle. Pasifik’ten gelip tüm Batı dünyasını arındıran, Kızılderili kanolarına yeni bir yol açan, kocaman, esenlik dolu bir dalgayı anlatıyor şiirinde Ferlinghetti. Mircea Eliade’nin belirttiğince, “Kimi yaban topluluklar, önceki haliyle yetkin dünyanın şafağında yaşamak ister -Zaman tarafından tüketilmeden ve Tarih tarafından kirletilmeden. ” Yeni Bi Başlangıcın Yaban Düşleri Bu gece soluk kesen bi susku var çevre yolunda Beton çıkıntıların ötesinde mum ışığında çiftlerle düşlere dalıyo lokantalar Yitik İskenderiye ışıl ışıl şimdi de bi milyar lambayla Yaşamlar yaşamlara bitişiyo oyalanıp dururken kırmızı ışıklarda Ötesinde yonca yaprağı kavşaklardaki çıkış rampalarının ‘Ruhlar ruhları yiyor kapsayıcı boşluk içinde’ Mutfak penceresinden dışarı taşan bi piyano konçertosu Yoginin teki bi şeyler anlatıyor Ojai’de ‘Her şey tek bir zihinde olup bitiyor’ Ağaçlar arasındaki çayırda oturmuş sevgililer kendilerinin evrenle bir olduğunu anlatan ustayı dinlemekte Gözler çiçekleri kokluyor çiçeğe dönüşüyolar böylece Soluk kesen bi susku var çevre yolunda bu gece Pasifik’te derinlerden bi dalga tam bir mil yüksekliğinde hızla yaklaşırken kıyıya zehirli gazını son kez soluyup Los Angeles gömülüyor denize tıpkı Titanik gibi ışıl ışıl bi halde Dokuz dakika sonra Willa Cather’ın Nebraskası da batıyor onunla Deniz ulaşıyor Utah’a Mormon tapınakları midyeler gibi sürükleniyor suda Çakallar şaşkınlığa uğramış yüzemiyorlar bi yere Omaha’da bi orkestra sahnede çalmayı sürdürüyo Handel’in Su Müziği’ni Üflemelilerin boruları suya boğulmuş çalgıları üzerinde yüzüyo kontrbasçılar sarılmışlar onlara sanki sevgilileriyle sevişir gibi Chicago’nun yerden üç beş metre yukarda giden trenleri var ya onlar bi eğlence trenine dönüşüyo göğe bi yüksele bi alçala Gökdelenler ağzına kadar dolu su bardakları gibi Budacı deniz suyu Büyük Göller’e karışıyo Yüce Kitaplar ıslanıp yumuşuyo Evanston’da Milwaukee birası kabarıyo deniz köpüğüyle Buffalo’nun Beau Fleuve’ü birdenbire tuz kesiyo Manhattan adası temizleniveriyo on altı saniyede Yeni Amsterdam’ın gömülü direkleri yükseliyo koca dalga hızla yönelirken Doğu’ya silip süpürecek gereğinden çok yaşamış Kamember Avrupa’yı Mannahatta buğulanıyo denizin sarılgan otlarıyla yıkanıp arınan toprak yeniden uyanıyo el değmemişliğe tek ses cırcır böceklerinin devasa cırıltısı deniz kuşlarının çığlığı bomboş bengilik içre o sıra Hudson yeniden kazanıyo sık ağaçlıklarını Kızılderililer geri çağırıyo kanolarını.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Veda yazısı 28 Ekim 2017 | 746 Okunma Hücum Beşiktaş, Hücum! 26 Ekim 2017 | 86 Okunma AB hedefinden vazgeçmek mi? 24 Ekim 2017 | 156 Okunma Neden ve nasıl büyük ülkeyiz? 21 Ekim 2017 | 186 Okunma Beşiktaş’ın temel önceliği ne? 20 Ekim 2017 | 119 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar