Mustafa Çalık

Mustafa Çalık’la 1989 senesinde Ankara’nın Kızılay semtindeki bir yazıhanede tanıştık. Türkiye Günlüğü dergisinin ilk sayısını hazırlıyordu. Ben de –Nihat Genç’le...

Mustafa Çalık’la 1989 senesinde Ankara’nın Kızılay semtindeki bir yazıhanede tanıştık. Türkiye Günlüğü dergisinin ilk sayısını hazırlıyordu. Ben de –Nihat Genç’le beraber- Çete dergisiyle meşguldüm o günlerde. Yaş yirmi, havalar bin beş yüz; büyüklerimize meydan okumayı marifet bellediğim günler… Hadi, Mustafa Çalık’a da meydan okusana! Ne gezer? O konuştu, ben ağzım açık dinledim. Enfes Türkçesine ve belagatine çarpıldım çünkü. Bir imparatorluk genişliğindeki müktesebatına da çarpıldım. Osmanlı saray terbiyesi ile yağız Anadolu yiğidi edasını öyle şahane bir şekilde mezcediyordu ki, ona da çarpıldım. Ve idealistliğine. Ve bitmek bilmeyen coşkusuna. Ve gediğine koyulmadık taş bırakmayan nüktedanlığına.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu mudur? 15 Nisan 2024 | 4.186 Okunma Ne diyordu David Tonoyan? 25 Mart 2024 | 935 Okunma Nüfusumuz erimeye yüz tutarken 12 Şubat 2024 | 916 Okunma Amerika Bölünmüş Devletleri 29 Ocak 2024 | 1.460 Okunma Fahreddin Paşa Sokağı 01 Ocak 2024 | 1.024 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar