Godot’yu beklerken

“Avangard olarak nitelenmesine karşın hızla klasikleşmiştir. Oyunun varoluş sancıları çeken kahramanları Vladimir ve Estragon, yolları kesiştiğinde birbirleriyle iletişim kurmaya çalışır. Her...

“Avangard olarak nitelenmesine karşın hızla klasikleşmiştir. Oyunun varoluş sancıları çeken kahramanları Vladimir ve Estragon, yolları kesiştiğinde birbirleriyle iletişim kurmaya çalışır. Her gün yinelenen bu ritüelde bellek, işlevini yerine getiremeyince de gerçekliğin kesinliğinden uzaklaşmaya başlarlar. Eylemsizliklerine yenilmiş insanların, Godot adında ne olduğu bilinmeyen bir kimse veya 'şeyi' beklemelerini konu alan en önemli absürt tiyatro eserlerinden biridir.”

Bu açıklama Samuel Beckett’in dünyaca ünlü eseri Godot’yu Beklerken diye yazdığınızda internette karşınıza çıkıyor.

Yenilikçi, deneysel çalışmaları tanımlayan avangard sıfatı ile başlayan bu açıklama, eserin ilerleyen süreçte nasıl klasikleştiğinin örneklerini veriyor.

Bu girizgahı niye yaptım. Godot’yu Beklerken başlığındaki Godot yerine, yerli otomobil yazsam söz konusu açıklamanın cuk oturacağını düşünüyorum da ondan.

Geçen hafta yerli otomobile ilişkin detayların pazar günü (dün) belirleneceğine dair açıklamalar yapılmıştı. Bu yazıyı yazdığım saatlerde henüz bir açıklama ya da detaylara ilişkin bilgi yoktu. Ama ne açıklanırsa açıklansın fikirlerim değişmeyecek. Bence Godot- Yerli otomobil. Yıllardır otomotiv sektörüne iletişim alanında emek veren bir kişi olarak, bıraktım otomotiv sektörünü ihtisas alanı ekonomi olan birisi olarak istihdam, kayıtlı katma değer yaratacak bir yatırım/üretim hamlesine karşı çıkmam söz konusu bile olamaz. Ama, bu yatırımın ısrarla belirttiğim üzere bir gerçekliği bulunmuyor.

Elinde patent bulunmayan bir ülkenin, müteahhitlikten kazandıkları kaynaklarla otomotiv üretimine soyunması metazori atılan adımların ötesine geçemez.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Son kale 01 Ekim 2018 | 154 Okunma Kiralama yoğun bakımda 17 Eylül 2018 | 207 Okunma Kamu araçları 10 Eylül 2018 | 333 Okunma Keşke yanılsam 03 Eylül 2018 | 182 Okunma İktisadi bakış 27 Ağustos 2018 | 178 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar