2025’in yeni trendi ‘Ben’le randevu dönemi başladı
Me Time ya da Me- Moon... Sosyal medya bu iki hashtagle dolup taşıyor son günlerde. Bir kesim için bunlar yeni nesil bir kaçış manifestosu, bir diğer kesim için ise ruhsal sağ kalımın temel anahtarı. Gerçek şu ki...
Me Time ya da Me- Moon... Sosyal medya bu iki hashtagle dolup taşıyor son günlerde. Bir kesim için bunlar yeni nesil bir kaçış manifestosu, bir diğer kesim için ise ruhsal sağ kalımın temel anahtarı. Gerçek şu ki, çağımız bireyine ayrılan "Ben vakti" artık lüks değil, yaşamsal bir ihtiyaç. Hiç fark ettiniz mi? Kendini en çok ihmal ettiğin anlar, herkese yetişmeye çalıştığın anlardır. Bir tür görünmez kahramanlıkla, işler yürüsün, ilişkiler dağılmasın, hayat aksamasın diye kendini arka plana atarsın. Ama o günler geride kalıyor. Yeni dünyanın merkezinde sen varsın. "Ben kimim?" internette en çok arananlar listesinde değil belki ama terapistte, yoga seanslarında, sabaha karşı uyanıp tavana bakan zihinlerde yankılanıyor.
KULAĞA ROMANTİK GELİYOR!
Bu çağın en büyük krizlerinden biri, kimseyle değil kendimizle randevu alamıyor oluşumuz. Ama artık bunu değiştirme zamanı. Markalar, deneyimler, seyahatler... Hepsi kişiselleşiyor. Hatta bireyselleşiyor. Wellness dünyası yeni bir farkındalıkla şekilleniyor: Önce sen iyi olacaksın ki dünya da iyi gelsin. Bu yüzden şirketler çalışanlarını me-moon tatillerine gönderiyor, yaşam koçları sabah ilk 30 dakikayı sessiz...