Tarih çarptırılmamalı

Hürriyet yazarı Fuat Bol bu hafta 'Tarih çarptırılmamalı' başlıklı yazısını kaleme aldı.

En büyük eksikliklerimizden bir tanesi de yakın tarihimizi bilmememizdir.

Özendiğimiz ama nelerine özenmemiz gerektiğini bilmediğimiz Batılılar, ne kadar aleyhlerinde de olsa tarihlerini doğru yansıtıyorlar. Tarih, bir bakıma ibret almak için okunur; yalan ve yanlış yazılan tarihten ibret alınamayacağına göre, okutulan tarihle akıntıya kürek çekiyoruz.

Kimi aklıevveller, Filistin konusunda Sultan Abdülhamit’e iftira atarak mahut toprakları Yahudilere sattığını ileri sürüyor. Halbuki Sultan Abdülhamit Han Filistin topraklarını vermediği için tahtından indirilmiş mazlum ve mağdur bir padişahtır.

Devlet-i Aliyye (Osmanlı Devleti) borç içinde kıvranırken, Yahudi ileri gelenleri, bu borçları Filistin topraklarının karşılığında kapatabileceklerini söylüyorlar. Sultan, “Şehit kanıyla alınan toprakların bedelinin olamayacağını ve asla satılamayacağını” söyleyip gelenleri kovar.

Siyonist Yahudiler boş durmazlar, Avrupa’nın çeşitli merkezlerinde konferans üzerine konferanslar düzenlerler. Bu konferansların amacı dünyanın muhtelif yerlerinde bulunan Yahudilerin Filistin’e göçlerini sağlamaktır.

Avrupalılar gerçekte Yahudiler’den nefret ederler ve onları, Peygamberlerini öldüren (Hıristiyan inancına göre) lanetli kavim addederlerdi. Avrupalılar, Yahudiler’den kurtulmak için, Siyonistlerin bu projesini desteklediler.

Hitler Almanya’sı ise, Yahudi cadı avına çıkarak bu projeyi destekleyen en önemli ülke oldu.

O topraklar bize ait iken, bir kısım Filistinli’nin sahip oldukları toprağı satamasınlar diye, Sultan Abdülhamit Han ne yaptı biliyor musunuz? Tehlikeyi sezdi ve önlemini aldı; baştan başa tüm Filistin topraklarını satın alarak ‘Memalik-i Şahane’ye tapuladı. Böylece hiç kimse, bir karış toprak satamadı.

Sultan’ı tahtından indirip sürgüne gönderdiler; iktidarı ele geçiren İttihat ve Terakki sergerdeleri (kötülük önderleri) bütün bir ülkeyle birlikte, Padişah’ın şahsi mülkünü de peşkeş çektiler.

Birinci Büyük Savaş’tan sonra, o yerler İngilizler’in eline geçti. İngilizler’in desteğiyle Filistin toprakları üzerinde İsrail devleti kuruldu (1948), Müslüman ülkeler arasında İsrail’i ilk tanıyan devlet Türkiye oldu (1949).

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Seçim analizi -6- 27 Nisan 2024 | 68 Okunma Seçim analizi -5- 24 Nisan 2024 | 170 Okunma Seçim analizi -4- 22 Nisan 2024 | 224 Okunma Davanın düşük çocukları 17 Nisan 2024 | 187 Okunma Örnek siyasetçi Bahçeli 15 Nisan 2024 | 462 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar