Devlet ve siyaset kurumu

Türkiye bugün değişti; devletinin kodlarını ele geçirdi, kendisi lider oldu. Elbette ki yine dayatmak isteyeceklerdir lakin bu kez avuçlarını yalayacaklardır. Zira artık emir alan değil, emir veren bir Türkiye var.

Yanlış ve eksik bilgilerle doğru hükme varamazsınız.

Devleti yeterince tanımadığımızdan olacak, siyaset kurumunu hep karalayarak bu günlere geldik. Daha açık ifadesiyle, siyaset kurumuna sürekli haksızlık ettik ve onu hiç hak etmedikleri şekilde aşağıladık ve sürekli istiskal ettik.

Siyaset kurumu tek başına iktidara geldiğinde bile muktedir olabiliyor mu? Olması gerektiği şekilde söz sahibi mi, eski tabirle salahiyetli mi?

Nerdeee! İçi beni dışı seni yakar misali, tek başlarına gelen iktidarlar bile ‘hükümetçilik’ oynayıp gittiler.

Devletin idaresini sözde seçilmişlere, siyaset kurumuna verdik ama devlet hep başka telden çaldı; siyasetçi de o çalınanı dinlemek ve itaat etmek zorunda bırakıldı.

Parlamenter demokratik sistemde (bizdeki ucube şekliyle) tek başına bir parti ya da birkaç partili koalisyonlar, hükümeti kuruyor, parlamentoda çoğunluğu teşkil ediyor. Kanun çıkarabiliyor lakin anayasayı değiştiremiyor (yeterli çoğunluğu yoksa) ve bürokraside yalnızca kısıtlı sayıda atama yapabiliyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Seçim analizi -5- 24 Nisan 2024 | 158 Okunma Seçim analizi -4- 22 Nisan 2024 | 217 Okunma Davanın düşük çocukları 17 Nisan 2024 | 187 Okunma Örnek siyasetçi Bahçeli 15 Nisan 2024 | 458 Okunma Seçim analizi -3- 13 Nisan 2024 | 256 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar