Bu dünya mı medeni?

Ne gariptir ki teknoloji ile insani değerler birbirine zıt istikamette gelişiyor. Evet, teknolojik açıdan bugün dünyamızın geldiği nokta, bir düğmeye basılmasıyla tüm insanlığın yok edilmesi...

Ne gariptir ki teknoloji ile insani değerler birbirine zıt istikamette gelişiyor. 
Evet, teknolojik açıdan bugün dünyamızın geldiği nokta, bir düğmeye basılmasıyla tüm insanlığın yok edilmesi keyfiyetidir. Demek ki insanlık, tarihi boyunca çalıştı çabaladı, keşfetti, üretti; işin nihayetinde elde ettiği şey kendi sonunu getirmek oldu.
Buna başarı mı, başarısızlık mı denir; kararını siz verin sevgili okuyucularım.
Eskilerin çok enteresan bir tespiti var: “Her yeni buluş, her keşif, her bir teknolojik yenilik (icat) insanlığa yararından çok zarar getirir!” Zira kötüler ve kötülükler her zaman çoğunluktadır!
Tüm bu denli teknolojik üstünlüklerle beldeleri zahiren (görüntü olarak) imar edebildik ama o beldelerde yaşayan insanların refah ve mutluluğunu sağlayabildik mi?
Asla!
İnsanoğlu yaratılalı beri doymadı ve doymayacak! Dünyayı verseniz ikinci bir dünya isteyen insan doyar mı? 
Bakınız, bunca teknolojik gelişmeye, sosyal, siyasal ve hukuksal evrime rağmen, vahşeti durdurmak şöyle dursun giderek daha da artırdık. Bütün bunları sebep, insanlığın doymazlığı ve zulme ve vahşete olan açlığıdır. Benim malım benim, seninki de benim zorbalığıdır.
Batılı barbarların yeni kıta Amerika’daki yerlilere karşı uyguladıkları vahşet, ellerindeki sinema sayesinde tüm dünyaya kahramanlık olarak lanse edildi. Beyaz adamın barbarca katliamları, bu filmlerdeki ters algılar yüzünden hâlâ alkışlanıyor.
O dündü; ya bugün? Bugün tüm dünyanın gözleri önünde İsrail ve Suriye, sivil ve masum halklara karşı devlet terörü uyguluyor. Kimyasal silah kullanarak toplu kıyım yapılıyor. Bir devletin yabancı bir ülkedeki konsolosluğuna giren gazeteci, orada katlediliyor. Tüm bu kepazelikleri dünya yalnızca seyrediyor.
Konu BM’ye gelse de bir sonuç çıkmıyor, çıkamıyor. Çünkü terör devletlerinin ve terör örgütlerinin işlediği tüm bu cinayetlerin arkasında; BM Güvenlik Konseyi’ne üye ülkelerden biri veya birkaçı var. Bunlardan birinin vetosuyla, canilerin cinayetleri yanlarına kâr kalıyor!
İpin ucu p..tun elinde olunca, şikâyetin de bir manası kalmıyor ve sonuç vermiyor. 
Sana, senin müttefikinim deyip, ülkeni savunmak için paranla silah vermeyen ABD ve yandaşları, sizinle savaş halinde olan terör örgütlerine ücretsiz olarak silah ve mühimmatı boca ediyor. 
İşte gelişen teknolojinin oluşturduğu dost ve müttefikliğin geldiği son nokta!
ABD Başkanı’nın pervasızlığına bakın: “Suudi Arabistan masrafımızı karşılarsa Suriye’de kalırız!” Suudi Arabistan’a sattığı yüz milyarlarca dolarla ifade edilen silah satışından doymuyor, bundan böyle de Suriye’de yapacağı masrafları o ülkeye yüklüyor! 
Süper güce bakın hele; süper haraççı!
Şu halde, Suriye’de, Filistin’de, Irak’ta, Afganistan’da, Pakistan’da, Türkiye’de vb. katledilen herkesin katili başta ABD olmak üzere diğer BM Güvenlik Konseyi Üyesi ülkelerdir. 
Bunca mazlumun ahı yerde kalır mı zannediyorsunuz?
Aheste aheste çıktığını hep birlikte göreceğiz, hem de çok yakında!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Seçim analizi -4- 22 Nisan 2024 | 210 Okunma Davanın düşük çocukları 17 Nisan 2024 | 185 Okunma Örnek siyasetçi Bahçeli 15 Nisan 2024 | 457 Okunma Seçim analizi -3- 13 Nisan 2024 | 254 Okunma Bayram ama nasıl 10 Nisan 2024 | 50 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar