ABD pimi çekti!

ABD’nin İngiltere’den farkı, İngiliz’in sessiz ve derinden oynadığı kahpeliği, ABD’nin züccaciye dükkânına giren fil gibi yapmasıdır.Ortadoğu’da İngiltere’den kaptığı...

ABD’nin İngiltere’den farkı, İngiliz’in sessiz ve derinden oynadığı kahpeliği, ABD’nin züccaciye dükkânına giren fil gibi yapmasıdır.
Ortadoğu’da İngiltere’den kaptığı rolü, mafya metotlarıyla icra ederken, dostla düşmanı ayırmıyor ve olaylara bodoslamasına dalıyor. 
Irak’ta işledikleri vahşetin ardından, İngiltere suçunu itiraf edip günah çıkarmasına rağmen, ABD, seri katil pişkinliğiyle cinayetlerine devam etti, ediyor, ettiriyor.
Irak’ta kurup palazlandırdığı DAEŞ’i manivela gibi kullanarak, onca zulümleri yaptırdığı yetmemiş olacak ki bu sırtlan sürülerini Suriye’de konuşlandırıp, yaptırdığı vahşetle PKK/PYD’nin önünü açtı.
DAEŞ’in boşalttığı alanlara PKK/PYD/YPG’yi yerleştirdi.
Türkiye’nin dışında hiç kimse ABD’ye “Ne yapıyorsun? Bir terör örgütünü başka bir terör örgütüyle bitirmekten maksadın nedir? Neye hizmet ediyorsun? KAN KANLA TEMİZLENİR Mİ?” demedi, diyemedi.
Irak’ı ve Suriye’yi böylesine ateş üstünde tutup, bölgenin tamamını (Ortadoğu) kıyamet ateşine atacak senaryolar yazıp uygulamaya yelteniyor.
İran’dan Yemen’e, Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye kadar tüm bölge ülkeleri diken üstünde!
İran’ın Körfez boyunca yayılmasına önce göz yumdu; şimdilerde ise bu yayılmacılığın hesabını Suudi Arabistan’a sordurmak için üstüne kışkırtıyor.
ABD bütün bu kepazeliklere bir yenisini ve üstelik daniskasını ekleyerek, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etti. Oysa, ABD’de 1995 yılında alınmış olan bu netameli kararı, bugüne kadar hiçbir başkan uygulamamıştı.
Başkan Trump ise bu durumu, daha seçim öncesinde vadetmişti.
Kararı imzalamadan önceki açıklamasında da İsrail ile Filistin barışının önündeki en büyük engelin böylece kaldırılmış olacağını ileri sürdü.
Halbuki Kudüs, bölgenin de barışın da kilit taşıdır. 
Dünya kamuoyu ABD’nin bu yöndeki karnesinin yakın tanığıdır: Dün Irak’a demokrasi getiriyorum diyerek bölgeyi kana buladı; bugün de bölgeye barış(!) getirmek için Kudüs’ü İsrail’e peşkeş çekiyor. 
İsrail de mal bulmuş Mağribi gibi, “Erdoğan tanısın ya da tanımasın; Kudüs Yahudilerin üç bin yıllık, İsrail’in de yetmiş yıllık başkentidir” deyiverdi.
Türkiye, “BM kararlarına ve dolayısıyla uluslararası hukuka aykırı olan bu karar, bizim için yok hükmündedir” dedi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Trump’ın bu kararını reddettiklerini bildirdi; Filistinliler savaşacaklarını açıkladı.
Şimdi gözler dönem başkanlığını Türkiye’nin yaptığı İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul’da yapılacak toplantısında.
Zira kalpleri Kudüs için çarpan ülkelerin halkları sokaklara indi bile..

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Seçim analizi -5- 24 Nisan 2024 | 125 Okunma Seçim analizi -4- 22 Nisan 2024 | 215 Okunma Davanın düşük çocukları 17 Nisan 2024 | 186 Okunma Örnek siyasetçi Bahçeli 15 Nisan 2024 | 457 Okunma Seçim analizi -3- 13 Nisan 2024 | 255 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar