Cumhuriyet bir gazeteden fazlasıdır

Sondan başlayalım... Cumhuriyet okuru kendini gazetenin sahibi sayar. Başka gazetelerde basitçe “okurluk” la sınırlanabilecek bu “iyelik” durumu Cumhuriyet okurlarına, bırakın eleştiriyi, gazetenin...

Sondan başlayalım... Cumhuriyet okuru kendini gazetenin sahibi sayar. Başka gazetelerde basitçe “okurluk” la sınırlanabilecek bu “iyelik” durumu Cumhuriyet okurlarına, bırakın eleştiriyi, gazetenin içişlerine karışma hakkını da verir!

Kendiliğinden kazanılmış böyle bir hak gereğince okur, aileye girmiş mirasyedi damat ya da fettan gelinin falsosunu kollamakla kendini görevli kılar. Dost mecralardan gelen destekle, kötü kedi Şerafettin ya da Şerife’lerin ipliği er geç pazara çıkarılacaktır...

Cumhuriyet, gazetenin ancak akşam üstü ulaşabildiği bir kasabada, bayi önündeki taş merdivene oturup bekleyen küçük çocuğun hak ettiğidir.

Babanın dedenin, radyo havadisleri(!) sonrası, güncelliğini yitirmiş bile olsa gerçekleri öğrenmek için başvurduğu, güvendiği en önemli kaynaktır.

Dergilerin, ansiklopedilerin zor ulaştığı beldelerde bilgi kaynağı; amatör sporlara verdiği önemle, bir çocuğa bu konuda yapılan ilk aşıdır.

Arabada onunla yakalandığında(!) nezarete atılma nedenidir. Kolayca anlaşılmasa bile, dönüp dönüp okunarak elde edilen ilk siyasi bilinç kaynağıdır.

Cumhuriyet gazetesi bir kimliktir. Onunla safını belli edersin. Sırf onu elinde taşıdığın için, hiç tanımadığın insanlarla göz göze gelir, yaşamındaki en içten dost selamını alırsın. Ya da (gençliğinde!) dayak yersin...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Son Güneş Tutulması örneğinde bilimin popülerleştirilmesi 13 Nisan 2024 | 37 Okunma Umarım 2054 yerel seçimlerinde 30 Mart 2024 | 39 Okunma Ergun Hiçyılmaz’ın ardından 14 Şubat 2024 | 443 Okunma Deve pazarlığı 27 Ocak 2024 | 117 Okunma Ülke tarihinin gördüğü en ‘siyasi’ yerel seçim 10 Ocak 2024 | 148 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar