Yüzyılın en önemli seçimi
"Yüzyıl, devletlerin ömrü için bir politik eşik olarak kabul edilmesi açısından önemlidir. Bunu, siyaset bilimi ilkeleriyle matematiksel formül gibi izah etmek mümkün değil elbette. Gelgelelim bir ülkenin...
"Yüzyıl, devletlerin ömrü için bir politik eşik olarak kabul edilmesi açısından önemlidir. Bunu, siyaset bilimi ilkeleriyle matematiksel formül gibi izah etmek mümkün değil elbette. Gelgelelim bir ülkenin, kuruluşunun yüzüncü yılını tamamlaması, yani milletin arketipsel, mistik ortak değerlerinin, bir başka deyişle bekasının sigortası olan kolektif ruhunun yansıdığı/yansıtıldığı devletin ömrünün yüz yılı aşması kritik bir milattır."
Yukarıdaki satırlar; 1 Eylül 2019'da bu köşede yayınlanan, Yüzüncü Yıl'ın arifesinde başlıklı yazıdan. Türkiye, aynı zamanda bir genel seçim senesi olan Yüzüncü Yıl'a pandeminin sebep olduğu ekonomik krizin üstüne, 6 Şubat afetleriyle girdi. Zaten yeni Milenyum'un ilk senelerinden itibaren ülke olarak -Allah korusun- konvansiyonel savaş harici her şeyi gördük, geçirdik. Böyle zaman makinesine binmişçesine, 2000'li yılların başından bu yana kısa bir hafıza turuna çıkınca bu cümlenin altını gönül rahatlığıyla doldurabiliyorsunuz. 20. Yüzyıl'ı zaten 1999 depreminden ötürü de kötü kapatmıştık. Derken 2001'de 11 Eylül saldırıları oldu ve dünya bir hibrit savaş sürecine girdi. ABD'nin 2001'de Afganistan, 2003'te de Irak'a girmesiyle... 2002, Türkiye...